HHaber

Adamın biri mahallenin bakkalına girer

– “Allah’a andolsun ki, ben seni aldatmadım. Sana meyvelerin gerçek fiyatını söyledim. Ancak bu kadının dört yetim çocuğu var, kimsede ona yardım etmiyor, geçimini az geliriyle sağlamaya çalışıyor. Ne zaman kendisine, “Bakkaldan istediğin ne varsa bedava alabilirsin.” desem, rahatsız olur. İşte ben de ona yardımcı olmak ve az da olsa sevap işlemek için, gelip sorduğunda ucuz fiyatlar veriyorum.
Ben Allah’ın rızasını kazanmak istiyorum… Gördüğün bu kadın haftada bir gün gelir ve Allah’a andolsun ki, geldiğinde bir şeyler istediği her seferinde ben o gün daha çok kâr ederim. Bunun nasıl olduğunu, paraların bana nereden geldiğini de bir türlü bilemem. O gün kazancıma bereket yağar, yemin ederim…
Bakkalın dediklerini duyan müşteri gözyaşlarını tutamayarak, bakkala sarıldı ve bu güzel işten dolayı alnından öptü.
Allah’a nasıl borç verirsen mislisiyle, yani kat kat fazlasıyla verdiğini geri alırsın, hem bu dünyada hem de öbür dünyada…
Ama yine de sen geri almak için verme; sırf Allah rızası için ver… Çünkü öyle bir gün gelecek ki herkes yoksul ve yoksun bir hâlde Allah’ın huzurunda olacak, yardım ve infak ehli mükâfatlarını Allah’tan alacaklardır kuşkusuz…