HHaber

Mükemmel hikaye: “Üvey Anne”

İsmail beyin kız kardeşi olan Necla hanım nikahtan sonra görümcesini bir kenara çekip işinin çok zor olduğunu, Cemile’nin asla evde üvey anne olarak da olsa onu kabul etmeyeceğini söylemişti. Sema hanım ise öyle kendinden emindi ki… Çocuklara neler yapacağını daha o dakika planlamıştı. Evliliklerinin ilk ayı çok zor geçti gerçekten de. Çocukların düşmanca bakışları üzerinden hiç eksik olmasa da, Sema hanım ne alındı nede kırıldı onlara. Bu hayatta hep çocukları olsun istemişti. İki yetimi kendi çocukları bilip, öylede sevmişti. Daha gördüğü ilk dakikadan hemde…

İkinci ay ise, İsmail bey’in şehir dışında bir haftalık bir işi çıkmıştı. Ve mecburen gitmeliydi. Sema hanım aradığı fırsatı bulmuştu işte. Aklında kurguladığı şeyleri şimdi rahatça yapabilecekti… Ve İsmail bey içi rahat olmasa da çocukları ve yeni eşini bırakıp yola çıkmıştı. Aradan tam bir hafta geçip eve geldiğinde ise, evi cıvıl cıvıl çocuklarının sesleriyle bulmuştu. Eşi Sema hanımla birer arkadaş olmuştu bu kısa zamanda sanki çocuklar. Tüm bunların nasıl olduğunu sormak için bir fırsat kollasa da, yemek hazır olduğu için Sema hanım eşini kolundan çekiştirip yemek masasına oturmasını rica etmişti.

En baştaki sandalyeye oturacağı sırada ise Sema hanım heyecanla oranın dolu olduğunu söylediğinde okadar şaşırmıştı ki İsmail bey. Herkes diğer sandalyelere oturunca baştaki sandalye boş kalmıştı. Oradada bir tabak, çatal ve kaşık olduğunu görünce fazlaca merak etmişti bu defa.
-“Misafirimiz mi var? Kim için o tabak?” deyince, Cemile cevap vermişti gülümseyerek…
–“Annem için babacığım. Sema abla, onun yerini almayacağını, tam aksine onun hatırasını bu evde yaşatacağını söyledi bize. Annemin bardağını, havlusunu,terliklerini bile ayırdı. Biz Sema ablayı çok sevdik. Biliyor musun babacığım hep ağrılarım oluyor derdim ya hani sana. Hiçbir ilaç iyi gelmezdi hani. Sen annemin yerine başka birini koyacağın için yüreğim yanardı benim… Şimdi hiçbiri kalmadı. Sema abla öyle iyi geldiki yüreğime…” Yazar Suat Özge