Ağlatan mektup…
Beş senedir huzur evinde yaşayan bir annemizin gönlünden kalemine yansıyan duygusal bir hikaye lütfen sonuna kadar okuyun… “Buz gibi odalarla dolu kocaman binalar diktiler ülkeme. İçine ömürlerinin son demlerinde olan anneleri, babaları doldurdular. Adına huzur evi dediler. Oysa huzur hiç uğramadı oraya. Eskiden yaşlılarımızı kapatmazdık başka yerlere. ‘Onların yüzü suyu hürmetine belalar def oluyor’ der, onları nimet bilirdik. Boyunlarını bükük bırakmazdık. Dışarıdan huzurlu gibi görünen, bu sessiz sakin binalarda, ne fırtınalar kopuyor kim bilir? Kaç anne anlatmak haykırmak istedi duygularını, kim bilir kaç anne yazmak istedi. O annelerin adına yazdım bu satırları. Huzursuz odalardaki yüreği yorgun annelerin sessiz çığlıklarıdır bu mektup… Takvime baktım da 5 sene olmuş buraya geleli. Nasıl geçti o 5 sene bir de bana sor. Çok bakmıyorum artık takvimlere. İçim sıkılıyor, zaman geçmiyor. Eskiden su gibi akıp geçiyor derdim zaman için. Şimdi öyle düşünmüyorum. Demek insan mutluyken çabuk geçermiş zaman. Hapishanedekileri şimdi daha iyi anlıyorum. Beni buraya bıraktığın gün…DEVAMI İÇİN DİĞER SAYFAYA GEÇİNİZ…