HHaber

Bakın 40 yıllık o hatır nereden geliyormuş

Şu kâfire kahve yapmayasın…

Kahveci herkesin kahvesini yapar ve verir. Sonra kendisi de geçer oturur Rum kaptanın yanına, elinde iki kahve ola ola.
Der ki;
-“Biz de seninle içelim”
Yeniçeri;
-“Heeyy arkadaş!.. Ben sana o kafire kahve yapmayasın diye tenbih etmedim mi?”

Kahveci;
-“Kaptana yaptığım kahve senden değil, ocaktandır ağa!” cevabını verir.

Eminönü Yemiş İskelesi, yıl 1903. Kahveci esir düşmüştür, aradan geçmiştir onca yıl.
Sisam Adası’nda büyük bir isyan baş göstermiş ve o zamanın Üsküdarlı kahvecisi de Yeniçeri ocağında kayıtlı asker olduğu için adaya sevk edilmiştir. akabinde de esir düşmüştür.

Sisam’da asi Rumlar, ele geçirdikleri Türk esirleri bir meydanadizmiş, açık artırma usulü satmaktadırlar.
Yemiş İskelesi’nin kahvecisi de esirlerle birlikte o meydandadır.

İsteklileri geçmiş karşısına 3-5 teklifler havada uçuşurken, tepeden tırnağa silahlı bir Rum gelir. En yüksek parayı verip alır kahveciyi.

Kahveci eyvah bana kim bilir ne eziyetler edecek, yoksa niye versin onca parayı diye düşünürken;

Issız bir yerde o silahlı Rum, “Korkma! Sen beni tanımadın ama ben seni tanıdım. Hani bir Yeniçeri bana hakaret etmiş idi yıllar evvel, sen ise o zaman onu dinlemeyip bana kahve ikram eden Yemiş İskelesi’ndeki kahveci değil misin?” der ve kucaklaşırlar.

Bir fincan kahvenin hatırını o günden beri işte tam hikayedeki gibi “40 yıl”dır.

(Kaynak: İstanbul Ansiklopedisi V-2808 – Prof. Dr. Erkan TOPUZ.)