Urfalı Bekçiye Giden 17 Yaşındaki Gülten
İlk eşi Yıldız Erik ile resmi nikahları olmayan Cemil İstekli, Gülten’e resmi nikah kıymış, böylece de hep birlikte yaşamaya başlamışlardı. İlk eşinden şu an 7 çocuğu olan Cemil İstekli’nin kuma olarak getirdiği ve resmi nikahla evlendiği Gülten İstekli, bugün Şanlıurfa Kadın ve Doğum Hastanesi’nde 4’ncü doğumunu yaptı. İlk çocuğu 10 günlük iken yaşamını kaybeden, şu an ise 3 çocuk annesi olan İstekli’nin dünyaya getirdiği erkek bebeğe Serkan Murat adı verildi.
ANNEM BENİ AFFETSİN
Orta halli bir ailenin, giyim kuşamı düzgün ve mesleği olan bir kızı olarak yaşamını sürdürürken 6 yıldır Karacadağ Köyü’nde tarım işçiliği yaparak yaşayan Gülten İstekli, tek isteğinin hakkını helal etmeyen annesi Işıl Solmaz’ın kendisini affetmesi olduğunu söyledi. Zor bir ameliyatla doğumu gerçekleşen Gülten İstekli, kucağına aldığı bebeğini öpüp koklarken, “Burada çok mutlu bir yaşamım var. ‘Pişman olur’ diyenler yanıldı” dedi.
DÜNYADAASLA, ANCAK KABİRDE AYRILIRIZ
Gülten ile aralarında 25 yaş fark olduğunu hatırlatan Cemil İstekli ise; “Birbirimize aşık olduğumuz için ben ‘bu ilişki yürümez’ diye İstanbul’dan köyüme döndüm. Aradan birkaç gün geçmeden Gülten peşimden geldi. Köyde 1 ay misafir olduktan sonra evlenmeye karar verdik. Eşim Gülten 18 yaşını doldurması üzerine ona resmi nikah kıydım. Bize ‘siz ayrılırsınız’ diyenlere en güzel cevabı yeni dünyaya gelen oğlumla bir kez daha ispatladım. Bizi ancak kabire girişimiz ayırır” diye konuştu.
TEK ODALI EVDE YAŞAM
Gülten İstekli, 10 günlükken kaybettiği ilk çocuğu Esra Ceyhan’dan sonra dünyaya gelen 5 yaşındaki Dicle, 3 yaşındaki Fırat Serdil, yeni doğan Serkan Murat’la hayatını köyde küçük bir odalı evde Cemil İstekli’nin nikahsız eşi Yıldız Erik’le ve onun çocukları 20 yaşındaki Suna, 18 yaşındaki Leyla, 14 yaşındaki Çiğdem, 12 yaşındaki Berivan, 10 yaşındaki Şehriban, 5 yaşındaki Umutcan ile 2 yaşındaki Keremcem’le birlikte pek de iyi olmayan koşullarda yaşamını sürdürüyor. Ama mutluyum diyor, başka bir söz diyemiyoruz… Annesinin de kendisiyle barışmasını diliyoruz. “Ana başta taç imiş, her derde ilaç imiş” diyen atalar boşa demiş olmasa gerek… Analarımız babalarımız velinimetimiz 🌹
İlk eşi Yıldız Erik ile resmi nikahları olmayan Cemil İstekli, Gülten’e resmi nikah kıymış, böylece de hep birlikte yaşamaya başlamışlardı. İlk eşinden şu an 7 çocuğu olan Cemil İstekli’nin kuma olarak getirdiği ve resmi nikahla evlendiği Gülten İstekli, bugün Şanlıurfa Kadın ve Doğum Hastanesi’nde 4’ncü doğumunu yaptı. İlk çocuğu 10 günlük iken yaşamını kaybeden, şu an ise 3 çocuk annesi olan İstekli’nin dünyaya getirdiği erkek bebeğe Serkan Murat adı verildi.
ANNEM BENİ AFFETSİN
Orta halli bir ailenin, giyim kuşamı düzgün ve mesleği olan bir kızı olarak yaşamını sürdürürken 6 yıldır Karacadağ Köyü’nde tarım işçiliği yaparak yaşayan Gülten İstekli, tek isteğinin hakkını helal etmeyen annesi Işıl Solmaz’ın kendisini affetmesi olduğunu söyledi. Zor bir ameliyatla doğumu gerçekleşen Gülten İstekli, kucağına aldığı bebeğini öpüp koklarken, “Burada çok mutlu bir yaşamım var. ‘Pişman olur’ diyenler yanıldı” dedi.
DÜNYADAASLA, ANCAK KABİRDE AYRILIRIZ
Gülten ile aralarında 25 yaş fark olduğunu hatırlatan Cemil İstekli ise; “Birbirimize aşık olduğumuz için ben ‘bu ilişki yürümez’ diye İstanbul’dan köyüme döndüm. Aradan birkaç gün geçmeden Gülten peşimden geldi. Köyde 1 ay misafir olduktan sonra evlenmeye karar verdik. Eşim Gülten 18 yaşını doldurması üzerine ona resmi nikah kıydım. Bize ‘siz ayrılırsınız’ diyenlere en güzel cevabı yeni dünyaya gelen oğlumla bir kez daha ispatladım. Bizi ancak kabire girişimiz ayırır” diye konuştu.
TEK ODALI EVDE YAŞAM
Gülten İstekli, 10 günlükken kaybettiği ilk çocuğu Esra Ceyhan’dan sonra dünyaya gelen 5 yaşındaki Dicle, 3 yaşındaki Fırat Serdil, yeni doğan Serkan Murat’la hayatını köyde küçük bir odalı evde Cemil İstekli’nin nikahsız eşi Yıldız Erik’le ve onun çocukları 20 yaşındaki Suna, 18 yaşındaki Leyla, 14 yaşındaki Çiğdem, 12 yaşındaki Berivan, 10 yaşındaki Şehriban, 5 yaşındaki Umutcan ile 2 yaşındaki Keremcem’le birlikte pek de iyi olmayan koşullarda yaşamını sürdürüyor. Ama mutluyum diyor, başka bir söz diyemiyoruz… Annesinin de kendisiyle barışmasını diliyoruz. “Ana başta taç imiş, her derde ilaç imiş” diyen atalar boşa demiş olmasa gerek… Analarımız babalarımız velinimetimiz 🌹