Şüphelenen Koca…
“Bugün az kazandım, bugün şu firma ile sıkıntı yaşadım, şimdi senin dırdırını çekemem deyip beni tersliyor. Halbuki ben dırdır değil, onunla sohbet etmek istiyorum. Ben zayıfım, ilgi beklerim, hadi ilgi göstermesin ama bana hep çirkin sözler söylüyor, işte yaşadığı sıkıntıların derdini hep benden çıkarıyor…”
Adam eşinin bu konuşmalarını duydukça eşine daha sert davranmaya başlar. Artık evde ne huzur ne düzen kalmıştır. Koca artık bu konuşmalardan aldatıldığına kesin kanaat getirmiş ve eşine bunun hesabını sadece mahkemede sormaya karar vermiştir. Eşi U.Ç. ise boşanma kağıdını görünce asla inanamayacağı bir durumla daha karşılaşmıştır.
Mahkeme günü geliyor ve hakim kadına soruyor. “Eşini aldatıyormuşsun. Başkalarıyla gece yarıları saatlerce konuşup eşini aldattığın iddia ediliyor” diyor. Kadın neye uğradığını şaşırıyor ve boşanma gerekçesinde konuştuğu kişiyle neler konuştuğunu hakim tek tek okuyor. Kadın bir anda kocasının gözlerine ağlamaklı bakıyor. Kocasında ise sert ve sevgisiz bir ifade. Adam kadının; “Eşimi sevmiyorum, istemiyorum” diyeceğini ve ondan boşanacağını beklerken, bu duydukları karşısında şaşkına dönüyor ve her şeyi anlatıyor:
“Hakim bey , ben bırakın eşimi aldatmayı yabancı bir erkeği gördüğümde bile utancından ne yapacağını bilemeyen biriyim.” Ağlamaklı devam ediyor: “Akşamları ben eşimi hasretle beklerken o benimle hiç ilgilenmedi. Bana hiç iyi söz sarf etmedi, bazan bağırdı, ama ben yine de işinde yaşadığı sıkıntılardandır diye sözünü etmedim. Yıllarca sürdü bu. Ben kendimi yapayalnız hissederken ben her gece eşim uyuduktan sonra kalkarak abdestimi alır, 2 rekat teheccüd namazı kılar ve elimi açar tüm sıkıntılarımı, dertlerimi Allah’a sesli sesli arz ederim. Beni dinleyen, anlayan, bana moral veren, bana huzur veren Allah’a yalvarırım. Bana sabır ver. Ben eşimi çok seviyorum. O benimle hiç ilgilenmiyor ama olsun, ben bu evde kendimi güvende hissediyorum. Her gece kalkıp seninle konuşmak, sana derdimi anlatmak için bile güvenli evde olmak bana yetiyor. Sen bana o kadar huzur veriyor ki, sen benim derdimi de anlıyorsun, senle konuştuğumda duyduğum huzur yetiyor. Şefkatin o kadar güzel ki. İyi ki varsın gibi dualar ediyorum.” Dedikten sonra kocasına başını çeviren kadın, kocasının başını yere indirdiğini gördü. Kadın: “Hakim bey keşke ben hayata veda etseydim de, böyle bir olay ile karşılaşmasaydım” diyerek duygusal anlar yaşar… Hakim de bu anlatılanlardan sonra kocasına döner ve sorar; “Söyleyeceğin bir şey var mı!”
“Bugün az kazandım, bugün şu firma ile sıkıntı yaşadım, şimdi senin dırdırını çekemem deyip beni tersliyor. Halbuki ben dırdır değil, onunla sohbet etmek istiyorum. Ben zayıfım, ilgi beklerim, hadi ilgi göstermesin ama bana hep çirkin sözler söylüyor, işte yaşadığı sıkıntıların derdini hep benden çıkarıyor…”
Adam eşinin bu konuşmalarını duydukça eşine daha sert davranmaya başlar. Artık evde ne huzur ne düzen kalmıştır. Koca artık bu konuşmalardan aldatıldığına kesin kanaat getirmiş ve eşine bunun hesabını sadece mahkemede sormaya karar vermiştir. Eşi U.Ç. ise boşanma kağıdını görünce asla inanamayacağı bir durumla daha karşılaşmıştır.
Mahkeme günü geliyor ve hakim kadına soruyor. “Eşini aldatıyormuşsun. Başkalarıyla gece yarıları saatlerce konuşup eşini aldattığın iddia ediliyor” diyor. Kadın neye uğradığını şaşırıyor ve boşanma gerekçesinde konuştuğu kişiyle neler konuştuğunu hakim tek tek okuyor. Kadın bir anda kocasının gözlerine ağlamaklı bakıyor. Kocasında ise sert ve sevgisiz bir ifade. Adam kadının; “Eşimi sevmiyorum, istemiyorum” diyeceğini ve ondan boşanacağını beklerken, bu duydukları karşısında şaşkına dönüyor ve her şeyi anlatıyor:
“Hakim bey , ben bırakın eşimi aldatmayı yabancı bir erkeği gördüğümde bile utancından ne yapacağını bilemeyen biriyim.” Ağlamaklı devam ediyor: “Akşamları ben eşimi hasretle beklerken o benimle hiç ilgilenmedi. Bana hiç iyi söz sarf etmedi, bazan bağırdı, ama ben yine de işinde yaşadığı sıkıntılardandır diye sözünü etmedim. Yıllarca sürdü bu. Ben kendimi yapayalnız hissederken ben her gece eşim uyuduktan sonra kalkarak abdestimi alır, 2 rekat teheccüd namazı kılar ve elimi açar tüm sıkıntılarımı, dertlerimi Allah’a sesli sesli arz ederim. Beni dinleyen, anlayan, bana moral veren, bana huzur veren Allah’a yalvarırım. Bana sabır ver. Ben eşimi çok seviyorum. O benimle hiç ilgilenmiyor ama olsun, ben bu evde kendimi güvende hissediyorum. Her gece kalkıp seninle konuşmak, sana derdimi anlatmak için bile güvenli evde olmak bana yetiyor. Sen bana o kadar huzur veriyor ki, sen benim derdimi de anlıyorsun, senle konuştuğumda duyduğum huzur yetiyor. Şefkatin o kadar güzel ki. İyi ki varsın gibi dualar ediyorum.” Dedikten sonra kocasına başını çeviren kadın, kocasının başını yere indirdiğini gördü. Kadın: “Hakim bey keşke ben hayata veda etseydim de, böyle bir olay ile karşılaşmasaydım” diyerek duygusal anlar yaşar… Hakim de bu anlatılanlardan sonra kocasına döner ve sorar; “Söyleyeceğin bir şey var mı!”