20 Lira Deyip Geçmeyin
Hanım sonra bana dedi ki; “Senin işin çıkar, ne olacağı belli olmaz, biletleri internetten al da garanti olsun işimiz.” Neyse internetten aldım toplam da 70 TL bilet parası ödedim. Ben tamirat ustasıyım. Zengin bir müşterim; “Cumartesi benim villaya gel, biraz işimiz var dedi” ben de pazar günü olmaz mı diye sordum, o da ‘olmaz’ dedi. Cumartesi gününe aldığımız biletler yüzünden nerden baksanız 2 bin liralık işi alamadım. Sinema vakti yaklaşırken birden kayınpeder ve kaynana evimize gelivermez mi. Ben tam ‘sinemaya gideceğiz’ diye gönderecektim ki hanım onları da çağırsın. Kaynanam metrobüsü sevmediği için sinemaya kadar güzel bir taksi parası ödedim. Filme girmeden önce de bolca patlamış mısır aldılar, ne de olsa damat ödüyor. 20 lira buldu yolda. Patlamış mısır sinemadan pahalı zaten. Onun içinde epey bir para çıktı cepten.
Film araya girdiğinde bir posta daha mısır aldık. Kısacası 20 lira yüzünden epey bir zarara girdim. Lakin henüz cezam bitmemişti. Sen misin elin 20 lirasına tenezzül eden… Sinemadan çıktıktan sonra eski tanıdıklardan birisi laf attı, ben bunu tersledim, meğer yanında erkek arkadaşı varmış, bu bana aninden kafa atıversin. Kayınpederim de 2’ye karşı 1 olduğunu düşünerek buna girişti, ancak arkadaş grupları varmış, gelen geldi derken bizi bir güzel benzettiler. Geceyi karakolda noktaladık. Sağlam bir kefalet ile dışarı çıktık. Burnum kırıldığı için ameliyat olmak zorunda kaldım. Kayınpederin kolu kırıldı, arbede de yere düşen kaynanam da çömleğini kırmış, tüm masrafları ben ödedim elbette ve son olarak karım bana hala küs. Geçen bir kişi simit aldıktan sonra para üstünü yere düşürüp almaya da yeltenmedi. Hemen seslendim arkasından, al paranı milletin başını belaya sokma. Alın teri ile kazanmadığın paraya asla el uzatmayacaksın…”
Hanım sonra bana dedi ki; “Senin işin çıkar, ne olacağı belli olmaz, biletleri internetten al da garanti olsun işimiz.” Neyse internetten aldım toplam da 70 TL bilet parası ödedim. Ben tamirat ustasıyım. Zengin bir müşterim; “Cumartesi benim villaya gel, biraz işimiz var dedi” ben de pazar günü olmaz mı diye sordum, o da ‘olmaz’ dedi. Cumartesi gününe aldığımız biletler yüzünden nerden baksanız 2 bin liralık işi alamadım. Sinema vakti yaklaşırken birden kayınpeder ve kaynana evimize gelivermez mi. Ben tam ‘sinemaya gideceğiz’ diye gönderecektim ki hanım onları da çağırsın. Kaynanam metrobüsü sevmediği için sinemaya kadar güzel bir taksi parası ödedim. Filme girmeden önce de bolca patlamış mısır aldılar, ne de olsa damat ödüyor. 20 lira buldu yolda. Patlamış mısır sinemadan pahalı zaten. Onun içinde epey bir para çıktı cepten.
Film araya girdiğinde bir posta daha mısır aldık. Kısacası 20 lira yüzünden epey bir zarara girdim. Lakin henüz cezam bitmemişti. Sen misin elin 20 lirasına tenezzül eden… Sinemadan çıktıktan sonra eski tanıdıklardan birisi laf attı, ben bunu tersledim, meğer yanında erkek arkadaşı varmış, bu bana aninden kafa atıversin. Kayınpederim de 2’ye karşı 1 olduğunu düşünerek buna girişti, ancak arkadaş grupları varmış, gelen geldi derken bizi bir güzel benzettiler. Geceyi karakolda noktaladık. Sağlam bir kefalet ile dışarı çıktık. Burnum kırıldığı için ameliyat olmak zorunda kaldım. Kayınpederin kolu kırıldı, arbede de yere düşen kaynanam da çömleğini kırmış, tüm masrafları ben ödedim elbette ve son olarak karım bana hala küs. Geçen bir kişi simit aldıktan sonra para üstünü yere düşürüp almaya da yeltenmedi. Hemen seslendim arkasından, al paranı milletin başını belaya sokma. Alın teri ile kazanmadığın paraya asla el uzatmayacaksın…”