Kadından Muhteşem Cevap
Gözünün ucuyla bir yandan da tesettürlü bayanı süzen kasiyer, müşteriye saygısız ve şımarık bir edayla şöyle dedi:
“Bizim bu ülkede gerçekten çok fazla problemimiz var. Senin yüzündeki o peçe de bunlardan biri. Biz gurbetçiler ticaret yapmak ve para kazanmak için burada bulunmaktayız, dinimizi veya tarihimizi göstermek için değil. Şayet dinini yaşamak, çarşafını giyip bu peçeni takmak istiyorsan, Arap ülkene geri dön, orada ne yapmak istiyorsan onu yap.”
Tesettürlü müşteri aldığı ürünleri poşetledikten sonra yüzündeki peçeyi kaldırdı. Kasiyer gördüklerine inanamadı… Çünkü müşteri onun sandığı gibi Arap filan değildi. Sarışın ve mavi gözlü bir bayandı. Müşteri: “Ben bir Fransızım. Arap değilim, hele bir göçmen hiç değilim. Bu benim ülkem ve İslam da benim dinim. Siz Müslüman olarak doğdunuz, kimliğinizde dininiz İslam. Buna rağmen, dinlerinizi çıkarlarınız uğruna sattınız ve bizde onları sizden satın aldık.” diye tezgahtara cevap verdi.
Tezgahtarın yüzündeki şaşkınlık, yerini utanca bıraktığı için o an kafasını önüne eğip susmaktan öteye gidememiştir Yaptığından utanmış halde ne diyeceğini bilememiştir…
Unutmamalıyız ki; “Bilgisizliğin en büyüğü, kendini beğenmektir” Hz. Ali…
Gözünün ucuyla bir yandan da tesettürlü bayanı süzen kasiyer, müşteriye saygısız ve şımarık bir edayla şöyle dedi:
“Bizim bu ülkede gerçekten çok fazla problemimiz var. Senin yüzündeki o peçe de bunlardan biri. Biz gurbetçiler ticaret yapmak ve para kazanmak için burada bulunmaktayız, dinimizi veya tarihimizi göstermek için değil. Şayet dinini yaşamak, çarşafını giyip bu peçeni takmak istiyorsan, Arap ülkene geri dön, orada ne yapmak istiyorsan onu yap.”
Tesettürlü müşteri aldığı ürünleri poşetledikten sonra yüzündeki peçeyi kaldırdı. Kasiyer gördüklerine inanamadı… Çünkü müşteri onun sandığı gibi Arap filan değildi. Sarışın ve mavi gözlü bir bayandı. Müşteri: “Ben bir Fransızım. Arap değilim, hele bir göçmen hiç değilim. Bu benim ülkem ve İslam da benim dinim. Siz Müslüman olarak doğdunuz, kimliğinizde dininiz İslam. Buna rağmen, dinlerinizi çıkarlarınız uğruna sattınız ve bizde onları sizden satın aldık.” diye tezgahtara cevap verdi.
Tezgahtarın yüzündeki şaşkınlık, yerini utanca bıraktığı için o an kafasını önüne eğip susmaktan öteye gidememiştir Yaptığından utanmış halde ne diyeceğini bilememiştir…
Unutmamalıyız ki; “Bilgisizliğin en büyüğü, kendini beğenmektir” Hz. Ali…