Orman Korucusunun Zor Dakikaları

Belinden fenerini çıkarıp bir giriş kapısı aramaya koyuldu. Boruların yakınlarında herhangi bir giriş bulamayan genç adam, pes etmeyerek aramaya devam etti. Yakınlardaki tepeye kadar çıktı, nihayet tepenin diğer yamacında bir giriş kapısı bulmayı başarmıştı. Harabe ve ürkütücü bir girişten hiç tereddütsüz geçen korucu o an sadece amacına kilitlenmişti. Fakat, lunaparktaki ürküten tüneli andıran koridorlardan geçerken endişelenmeye başlamıştı. Labirent gibi inşa edilmiş koridorlarda temkinli bir şekilde ilerken iniltili sesler işitti…

Yardım çığlıkları giderek daha net duyulur olmuştu. Hızlıca sesin geldiği yere yöneldi ve açtığı kapının arkasında ilginç bir geçitle karşılaştı. Sanki bir denizaltının girişine benziyordu bu. Korucu, son açıklıktan geçtikten sonra duvarın köşesinde kıvrılıp yatan, gözyaşlarına hakim olamayan yaşlı kadını gördü. Soğuktan üşümüş ve korkmuş görünmekteydi. Yaşlı kadına hemen montunu çıkarıp verdi ve burada ne işi olduğunu sordu?
Yaşlı kadın, hüzünlü gözlerle bakarken; “Kayboldum” diyebildi.

Kocasını 6 ay önce kaybetmiş olan yaşlı kadın, kocasının hatırasını anmak için bu yeraltı tesisine gelmişti. Kocasının yıllarca bu yeraltı tesisinde hükümet için araştırmalar yaptığını son bir kez kocası ile bu çalıştığı yerdr vedalaşmak istediği için geldiğini söylemişti. Genç adam, hemen yaşlı kadını geçitlerden geçirerek dışarı çıkardı. Olaydan sonra harabe haldeki bu yeraltı tesisinin kumla doldurulup kapatılmasına karar verildi. Korucu, kadını bulamasa kim bilir orada aç susuz ve soğuktan donmuş bir halde hayata veda edecekti. Bir daha böyle bir şeye mahal vermemek için tesis kapatıldı.