Bir kaşık yeterli… Vücuttaki iltihap anında kuruyor, ömür uzatıyor
İşte ünlü uzman diyetisyen Zehra Bora Kara ve alanında isim yapmış uzman diyetisyenlerin olmazsa olmaz, mutlaka tüketilmeli dedikleri besinlerden en değerlileri…
NAR: Diğer bütün kırmızı-mor meyveler gibi antioksidanlar açısından çokça zengindir. İyi huylu olmayan hastalıkları engellemekte ve yaşam kalitesini artırmaktadır. Bazı çalışmalar nar meyvesi, meyve suyu ve yağındaki bileşiklerin vücutta yayılmaya başlamış olan kanser hücrelerini yavaşlatmaya yardımcı olabileceğini göstermiştir. Her türlüsü için anti-tümör etkisi olabileceği belirtilmiştir. Kalp sağlığı için faydalı polifenollerden zengin olan nar, ayrıca faydası olmayan bakteri, mantar ve mayalarla, özellikle ağız kokusuna ve diş çürümesine neden olabilen mikroplarla savaşmaya yardımcı olan bileşikler içermektedir. En önemli özelliklerinden biri de yüksek lif içeriğiyle yararlı bağırsak bakterilerini artırarak bağırsak florasını desteklemesi ve sindirim sağlığını düzenlemesidir.
BALKABAĞI: Sağlık deposudur, demir, potasyum, magnezyum, kalsiyum, fosfor gibi vücudumuz için çok önemli olan bütün mineralleri ayrıca A, B ve C vitaminlerini de içermektedir. Demir, potasyum, kalsiyum, fosfor gibi önemli minarelleri içermesinden ötürü, sağlıklı kemik gelişimi ve demir eksikliğine karşı önemli rol oynamaktadır.
Balkabağı denilince renginin turuncu olması ile akla ilk A vitaminin öncüsü olan beta karotenler de gelmektedir elbette. Karoten içeriğinin yüksek olmasından ötürü de, kanser ile savaşmada kıymetli bir rol oynamaktadır. Başka bir artısı ise sindirim sistemimizi hızlandırarak kabızlık problemini lif içermesiyle ortadan kaldırmasıdır. Ayrıca lifli yapısı, kabızlığın yanında tokluğu artırmaya fayda sağlamaktadır. Bu durum bir sonraki öğünde daha kontrollü yemenize de yardımcı olacaktır.
ANANAS: Tropikalliği ile kendine çeken, vücuda faydaları anlatmakla bitmeyecek bir meyve olan ananas, C vitamini yönünden de oldukça zengindir. Ayrıca, lif ve manganez içeriği de oldukça yüksektir. Ananasın içeriğindeyer alan bromelain enzimi anti-inflamatuar özelliği sayesinde pıhtılaşmayı önlemektedir. Bu sayede de kalp krizi riskini en aza indirgemektedir. Aynı zamanda vücutta meydana gelen ödem ve inflamasyonu da etkili bir biçimde azalttığı bilnmektedir.
BALIK: Yüzyıllardır insanlığın tükettiği, faydaları saymakla bitmeyen ve ülkemizde bulunması yönünden çok şanslı olduğumuz, dört denizin incisi balık! Balıkların besin bileşenleri yönündeki çalışmalara ve sağlık üzerindeki etkilerine bakıldığında biyoyararlanımı yüksek bir protein kaynağı olduğu aşikardır. Ayrıca fosfor, selenyum ve iyot mineralleri bakımından zengindir. Vitaminler açısından değerlendirildiğinde A ve D vitaminleri açısından iyi bir kaynak olduğu görülmektedir. Beyin sağlığımızdan kalp sağlığımıza, iyi olmayan hastalıklara kadar hepsinden korunmada ve astım da dahil birçok durumda sağlığımıza faydalı olan omega-3 yağ asitlerinden zengin beslenmek için balığı mevsiminde sofralarınızdan eksik edilmemesi gerekir.
MAYDANOZ: Kas kaybınıb önlenmesinde en önemli besinlerden birisidir. Günde 3 yemek kaşığı tüketilen maydanozun inanılmaz etkileri de bulunmaktadır! Epigenin adlı bileşen maydanozda bulunan doğal bir flavondur. Bu flavon madde kolesterol bozuklukları, karaciğer yağlanması ve insülin direncini fark edilecek şekilde hafifletmektedir.
Epigenin, quadriceps gibi büyük iskelet kas gruplarının büyümesini sağlar ve onların işlevini artırır. Epigenin maddesi, bu sayede fiziksel gelişim açısından inanılmaz yararlı olmakla beraber kas kaybını önler ve kas işlevlerini de geliştirmektedir.
İşte ünlü uzman diyetisyen Zehra Bora Kara ve alanında isim yapmış uzman diyetisyenlerin olmazsa olmaz, mutlaka tüketilmeli dedikleri besinlerden en değerlileri…
NAR: Diğer bütün kırmızı-mor meyveler gibi antioksidanlar açısından çokça zengindir. İyi huylu olmayan hastalıkları engellemekte ve yaşam kalitesini artırmaktadır. Bazı çalışmalar nar meyvesi, meyve suyu ve yağındaki bileşiklerin vücutta yayılmaya başlamış olan kanser hücrelerini yavaşlatmaya yardımcı olabileceğini göstermiştir. Her türlüsü için anti-tümör etkisi olabileceği belirtilmiştir. Kalp sağlığı için faydalı polifenollerden zengin olan nar, ayrıca faydası olmayan bakteri, mantar ve mayalarla, özellikle ağız kokusuna ve diş çürümesine neden olabilen mikroplarla savaşmaya yardımcı olan bileşikler içermektedir. En önemli özelliklerinden biri de yüksek lif içeriğiyle yararlı bağırsak bakterilerini artırarak bağırsak florasını desteklemesi ve sindirim sağlığını düzenlemesidir.
BALKABAĞI: Sağlık deposudur, demir, potasyum, magnezyum, kalsiyum, fosfor gibi vücudumuz için çok önemli olan bütün mineralleri ayrıca A, B ve C vitaminlerini de içermektedir. Demir, potasyum, kalsiyum, fosfor gibi önemli minarelleri içermesinden ötürü, sağlıklı kemik gelişimi ve demir eksikliğine karşı önemli rol oynamaktadır.
Balkabağı denilince renginin turuncu olması ile akla ilk A vitaminin öncüsü olan beta karotenler de gelmektedir elbette. Karoten içeriğinin yüksek olmasından ötürü de, kanser ile savaşmada kıymetli bir rol oynamaktadır. Başka bir artısı ise sindirim sistemimizi hızlandırarak kabızlık problemini lif içermesiyle ortadan kaldırmasıdır. Ayrıca lifli yapısı, kabızlığın yanında tokluğu artırmaya fayda sağlamaktadır. Bu durum bir sonraki öğünde daha kontrollü yemenize de yardımcı olacaktır.
ANANAS: Tropikalliği ile kendine çeken, vücuda faydaları anlatmakla bitmeyecek bir meyve olan ananas, C vitamini yönünden de oldukça zengindir. Ayrıca, lif ve manganez içeriği de oldukça yüksektir. Ananasın içeriğindeyer alan bromelain enzimi anti-inflamatuar özelliği sayesinde pıhtılaşmayı önlemektedir. Bu sayede de kalp krizi riskini en aza indirgemektedir. Aynı zamanda vücutta meydana gelen ödem ve inflamasyonu da etkili bir biçimde azalttığı bilnmektedir.
BALIK: Yüzyıllardır insanlığın tükettiği, faydaları saymakla bitmeyen ve ülkemizde bulunması yönünden çok şanslı olduğumuz, dört denizin incisi balık! Balıkların besin bileşenleri yönündeki çalışmalara ve sağlık üzerindeki etkilerine bakıldığında biyoyararlanımı yüksek bir protein kaynağı olduğu aşikardır. Ayrıca fosfor, selenyum ve iyot mineralleri bakımından zengindir. Vitaminler açısından değerlendirildiğinde A ve D vitaminleri açısından iyi bir kaynak olduğu görülmektedir. Beyin sağlığımızdan kalp sağlığımıza, iyi olmayan hastalıklara kadar hepsinden korunmada ve astım da dahil birçok durumda sağlığımıza faydalı olan omega-3 yağ asitlerinden zengin beslenmek için balığı mevsiminde sofralarınızdan eksik edilmemesi gerekir.
MAYDANOZ: Kas kaybınıb önlenmesinde en önemli besinlerden birisidir. Günde 3 yemek kaşığı tüketilen maydanozun inanılmaz etkileri de bulunmaktadır! Epigenin adlı bileşen maydanozda bulunan doğal bir flavondur. Bu flavon madde kolesterol bozuklukları, karaciğer yağlanması ve insülin direncini fark edilecek şekilde hafifletmektedir.
Epigenin, quadriceps gibi büyük iskelet kas gruplarının büyümesini sağlar ve onların işlevini artırır. Epigenin maddesi, bu sayede fiziksel gelişim açısından inanılmaz yararlı olmakla beraber kas kaybını önler ve kas işlevlerini de geliştirmektedir.