Kiymet Bilmek Nedir?
Ne yazık ki bu doğum ile görecekleri şey hepsine de bir ders olacaktı… Herkesi şaşkına çeviren o durumdan henüz haberleri yoktu. Bir şeyden haberi olmayan kadın, mutluluktan havalara uçuyordu. Hiç zaman kaybetmeden çocuklarının biriyle hemen kocasına haber yolladı. Köy meydanında oturmakta olan adam erkek bebeği olduğu haberini alınca çok sevinmişti, adeta dünyalar onun oldu. Kahveciye; “Herkese benden çay, heyt be oğlum oldu” derken gayet neşeliydi. Sonra da büyük bir mutluluk içinde koşarak evine geldi.
Bu esnada doğum yapan anne henüz bebeğini kucağına almamıştı. Adam geldikten sonra hemen bebeği sordu:
“Nerde oğlum, oğlumu getirin bana” diyordu. Öyle mutlu, öyle neşeli bir haldeydi ki, yerinde duramıyordu. Ebe kundağa sardığı bebeği getirdi getirmesine ama adam kundağı açtığında, adam da eşi de gördükleri karşısında şaşkına göndüler. Çünkü bebeğin doğuştan bir kolu ve bir bacağı yaratılıştan yok idi. Diğer kolunun da yarısı yok idi… Adamın aklına ve kalbine o anda şöyle bir his geldi:
“Sen hayırlı ve sağlıklı evlat istemedin, varsa yoksa erkek dedin durdun… Cinsiyetini belirlemek eşimin elinde değildi, Allah beni imtihan etti ve al sana erkek çocuk dedi…” Bu tecrübe ona çok pahalıya mal olsa da, yaşadıklarının bir imtihan olduğunu anladı. Çok nedamet getirdi ama iş işten geçmişti artık…
Biz kim oluyoruz da Allah’ın yarattıklarını beğenmiyoruz. Bir tırnağını yaratmaya dahi gücümüz yetmezken onun verdiği bu güzelliklere kusur bulup burun kıvırıyoruz…
Büyükler der ki; nimete şükretmezsen nimet külfet olur. Sahip olduklarımızın kıymetini bilmek dileğiyle… 💖
Ne yazık ki bu doğum ile görecekleri şey hepsine de bir ders olacaktı… Herkesi şaşkına çeviren o durumdan henüz haberleri yoktu. Bir şeyden haberi olmayan kadın, mutluluktan havalara uçuyordu. Hiç zaman kaybetmeden çocuklarının biriyle hemen kocasına haber yolladı. Köy meydanında oturmakta olan adam erkek bebeği olduğu haberini alınca çok sevinmişti, adeta dünyalar onun oldu. Kahveciye; “Herkese benden çay, heyt be oğlum oldu” derken gayet neşeliydi. Sonra da büyük bir mutluluk içinde koşarak evine geldi.
Bu esnada doğum yapan anne henüz bebeğini kucağına almamıştı. Adam geldikten sonra hemen bebeği sordu:
“Nerde oğlum, oğlumu getirin bana” diyordu. Öyle mutlu, öyle neşeli bir haldeydi ki, yerinde duramıyordu. Ebe kundağa sardığı bebeği getirdi getirmesine ama adam kundağı açtığında, adam da eşi de gördükleri karşısında şaşkına göndüler. Çünkü bebeğin doğuştan bir kolu ve bir bacağı yaratılıştan yok idi. Diğer kolunun da yarısı yok idi… Adamın aklına ve kalbine o anda şöyle bir his geldi:
“Sen hayırlı ve sağlıklı evlat istemedin, varsa yoksa erkek dedin durdun… Cinsiyetini belirlemek eşimin elinde değildi, Allah beni imtihan etti ve al sana erkek çocuk dedi…” Bu tecrübe ona çok pahalıya mal olsa da, yaşadıklarının bir imtihan olduğunu anladı. Çok nedamet getirdi ama iş işten geçmişti artık…
Biz kim oluyoruz da Allah’ın yarattıklarını beğenmiyoruz. Bir tırnağını yaratmaya dahi gücümüz yetmezken onun verdiği bu güzelliklere kusur bulup burun kıvırıyoruz…
Büyükler der ki; nimete şükretmezsen nimet külfet olur. Sahip olduklarımızın kıymetini bilmek dileğiyle… 💖