HHaber

İki Salkım Üzüm Tanesi

“Hayırdır İnşallah..!” demiş.. Fakat rüyasına da bir anlam verememiş.. Ertesi gün sabah namazından hemen önce aynı rüyayı, aleni bir şekilde yeniden görmüş… Yine; “Hayırdır İnşallah!” demiş. Acaba gitsem mi, ikinci kezdir aynı rüya demiş içinden lakin, bir karar da verememiş. Üçüncü defa da aynı rüya kendisine gösterilince İbrahim Efendi; “Herhalde bize yol göründü” diyerek, hiç kimseye de bir şey demeden yola revam olmuş, heybesine koyduğu azıkla…
Bağdat’a gitmekte olan kervanlardan birine katılmış İbrahim Efendi. Sonunda rüyasında var git diye buyrulan Bağdat’a ulaşmıştır ve bir handan içeri girip masaya oturmuş, kuru ekmeğini yemeye başlamıştır. Onun yavan ekmek ile karın doyurmasına gönlü razı gelmeyen Hancı, kapı önünde yer alan asmadan iki salkım üzüm kopartarak İbrahim efendiye verir. İbrahim Efendi üzümlerini yedikten sonra oradan kalkar. Hancı şaşkındır. İbrahim Efendiye sorar: “Nereden gelir, nereye gidersin efendi, bu telaşının sebebi nedir..?
İbrahim Efendi de başlar gördüğü rüyadan ve İstanbul’dan Bağdat’a geldiğini anlatır Hancı’ya Rüyamda bir zat bana; “Rızkın iki salkım üzümdedir, Bağdat’a git, dedi. Bende geldim, rızkımı yedim ve geri dönüyorum” der. Bunu Üzerine Hancı: “Bre adam, rüyada görülen iki salkım üzüm için İstanbul’dan Bağdat’a mı gelinir. Bana bir zat rüyamda İstanbul Topkapı’da takkeci İbrahim Efendi adında biri var, onun kulübesinin ocağının altında gömülü iki küp altın var dedi de, ben o iki küp altın için bile İstanbul’a gitmezken; sen iki salkım üzüm tanesi için Bağdat’a geliyorsun” der. İbrahim Efendi mesajı almıştır ve hiç beklemeden hemen İstanbul’a geri döner. Hancının dediği ocağın altındaki altınları eliyle koymuş gibi bulur.. Bugün Topkapı’daki Takkeci İbrahim Ağa namı ile bilinen camiyi yaptırır..!
Derler ki; Hak Teala, Nasip Etmeyeceği Şeyin Hayalini Kurdurmazmış…