İbn-i Sina’dan sonra yetişen en büyük alim! Hastalıklara birebir olan ve sadece Türkiye’de yetişen o bitkiyi işaret etti
Bu otun adı “ikşut otu” olarak bilinirken bazı yerlerde de “küsküt otu” olarak karşımıza çıkmaktadır.
İbn-i Sina’dan sonra 13. yüzyılda Endülüs’te yetişmiş olan büyük Müslüman botanik âlimi ve eczacı İbn-i Baytar’ın, günümüzde de geçerli “Bitkisel İlaç ve Gıdalar Sözlüğü” kitabı; sağlıklı yaşam için bizzat kullandığı bitkilerin sırlarını vermeye devam ediyor. Formülüze edip hazırlamış olduğu ilaçlar ile dünyanın en iyi eczacılarının başında gelen İbn-i Baytar’ın önerdiği ikşut otu bitkisi, hastalıklara şifa oluyor.
Büyük botanik alimi İbn-i Baytar, İslam alimlerinin eserlerinden okuduğu bilgiler ışığında, ilaçları kıyaslama metodu ile onların kimyasal özelliklerini incelemiştir. Ünlü alimin bu yöntemleri kendisinden sonraki botanik ve tıp ilmine çok ciddi katkılarda bulunmuştur.
İKŞUT OTU HAKKINDA BİLİNENLER?
İbn-i Baytar’ın 300 yıllık el yazması kitabının kopyası ‘Tabiat Eczanesi’nde yer alan 300 çeşit bitkiden elde edilen karışımlar, o günden bu yana hastalıklara şifa oluyor.
Mardin’de yetişen bitki, 600 yıllık tarihi Tellallar Çarşısı’nda 25 yıldır aktarlık yapan Remzi Yağmurcu, İbn-i Baytarın kitabının kopyası olan ‘Tabiat Eczanesi’ (El mecmue bedeniye fi ilmi hikmen muktesar el adviye el müfrede İbn-i Baytar) kitabında yazılan şifa reçetelerini uyguladığını, milimetrik hesaplı bu karışımların, hastalıklara karşı tedavi amaçlı bitkisel ilaçlara dönüştüğünü anlatıyor.
İBN-İ BAYTAR KARIŞIMLARINDA EN ÇOK MARDİN’DE YETİŞEN İKŞUT BİTKİSİNİ KULLANMIŞ
35 yıllık imam da olan aktar Remzi Yağmurcu; hazırladığı karışımları kullanan hastaların çoğunun iyileşme belirtileri ile gelip kendisine teşekkür ettiğini belirtiyor. Devamında ise; “Kitapta yazılan şifalı bitkilerde en çok anlatılan bitki ikşuttur. İkşut, Arapça’da ‘yerekan’, mahalli Arapça’da ise ‘Ebu safar’ olarak bilinir. Ortaçağ’ın en büyük botanik bilimcisi İbn-i Baytar’ın müfredat kitabında ikşut ile ilgili faydalı bilgiler yer almaktadır. Hicri 1168 tarihinde yazılmış olan bu değerli eserde bulunan bilgiler şifa dağıtıyor. Özellikle yurdun dört bir yanından ikşut bitkisi için gelen özel siparişler alıyoruz.
Mardin’e özgü şifalı bir ot olan ikşut, karaciğer yağlanması, hepatit ve şeker tedavisine iyi gelmekte. Mayıs-Ağustos dönemi boyunca toplanan bu ot, kurutulmak suretiyle kullanıma hazırlanıyor. Ayrıca kemoterapi alan hastalar için önemli şifa kaynağı olan ısırgan otu, en çok ilgi gören bitki türüdür. Birçok hastalık türü üzerinde etkili olmakla beraber, şikayetleri de azaltıyor” dedi.
İBN-İ BAYTAR 14.000 BİTKİYİ İNCELEMİŞTİR
Elindeki kıymetli eserin yüzyıllardır babadan oğula bir miras misali el değiştirdiğini belirten Yağmurcu:
“25 yıldır İbn-i Baytar’ın kitabında yazılan şifalı bitkilerden elde ettiğim özel karışımlarla, hastalar Allah’ın izni ile bu ilaçlardan şifa buluyor. Kitaba gözüm gibi bakıyorum. Dedelerimden kalma bir kitaptır. İbn-i Baytar tarafından kaleme alınmış kitapta birçok hastalığın şifası olan bitkiler yer almaktadır.”
Peki İbn-i Baytar’ın eserinde yer alan ve şifalı olduğu belirtilen ve sadece Mardin yöresinde yetişen ikşut -küsküt- otu ile bu otun iyi geldiği o rahatsızlıklar neler?
İKŞUT OTUNUN İYİ GELDİĞİ RAHATSIZLIKLAR
Mardin yöresinin meşhur bitkisi İkşut (küsküt) otu, başta karaciğer yağlanması olmak üzere böbrek rahatsızlıklarında, bulanık görme ve göz yorgunluğu için bölgedeki tavsiye edilmektedir. Antioksidan ve antikanser etkilere sahip olan ot, Mardin yöresinde karaciğer problemleri ve diz ağrıları için de sıklıkla kullanılmaktadır.
İKŞUT OTUNUN KULLANIMI NASILDIR?
Türkiye’de sadece Mardin yöresinde yetişmekte olan ve Mardin kültürüyle özdeşleşmiş haldeki şifa kaynağı İkşut otunun kullanımı ise şu şekilde olmaktadır:
Yarım litre kaynamış suya 2 yemek kaşığı ikşut otu atılır ve sabaha kadar dinlendirilir.
Sabah, süzülerek aç karına olmak suretiyle içilerek tüketilir.
İKŞUT OTU İLE TEDAVİ SÜRESİ NEDİR?
Yaklaşık bir ay boyunca günde 3-4 su bardağı içilerek kullanılması tavsiye edilektedir.
Uyarı: Kullanmadan önce doktorunuza danışınız! Bebekler ve çocuklarda kullanımı önerilmez.
Bu otun adı “ikşut otu” olarak bilinirken bazı yerlerde de “küsküt otu” olarak karşımıza çıkmaktadır.
İbn-i Sina’dan sonra 13. yüzyılda Endülüs’te yetişmiş olan büyük Müslüman botanik âlimi ve eczacı İbn-i Baytar’ın, günümüzde de geçerli “Bitkisel İlaç ve Gıdalar Sözlüğü” kitabı; sağlıklı yaşam için bizzat kullandığı bitkilerin sırlarını vermeye devam ediyor. Formülüze edip hazırlamış olduğu ilaçlar ile dünyanın en iyi eczacılarının başında gelen İbn-i Baytar’ın önerdiği ikşut otu bitkisi, hastalıklara şifa oluyor.
Büyük botanik alimi İbn-i Baytar, İslam alimlerinin eserlerinden okuduğu bilgiler ışığında, ilaçları kıyaslama metodu ile onların kimyasal özelliklerini incelemiştir. Ünlü alimin bu yöntemleri kendisinden sonraki botanik ve tıp ilmine çok ciddi katkılarda bulunmuştur.
İKŞUT OTU HAKKINDA BİLİNENLER?
İbn-i Baytar’ın 300 yıllık el yazması kitabının kopyası ‘Tabiat Eczanesi’nde yer alan 300 çeşit bitkiden elde edilen karışımlar, o günden bu yana hastalıklara şifa oluyor.
Mardin’de yetişen bitki, 600 yıllık tarihi Tellallar Çarşısı’nda 25 yıldır aktarlık yapan Remzi Yağmurcu, İbn-i Baytarın kitabının kopyası olan ‘Tabiat Eczanesi’ (El mecmue bedeniye fi ilmi hikmen muktesar el adviye el müfrede İbn-i Baytar) kitabında yazılan şifa reçetelerini uyguladığını, milimetrik hesaplı bu karışımların, hastalıklara karşı tedavi amaçlı bitkisel ilaçlara dönüştüğünü anlatıyor.
İBN-İ BAYTAR KARIŞIMLARINDA EN ÇOK MARDİN’DE YETİŞEN İKŞUT BİTKİSİNİ KULLANMIŞ
35 yıllık imam da olan aktar Remzi Yağmurcu; hazırladığı karışımları kullanan hastaların çoğunun iyileşme belirtileri ile gelip kendisine teşekkür ettiğini belirtiyor. Devamında ise; “Kitapta yazılan şifalı bitkilerde en çok anlatılan bitki ikşuttur. İkşut, Arapça’da ‘yerekan’, mahalli Arapça’da ise ‘Ebu safar’ olarak bilinir. Ortaçağ’ın en büyük botanik bilimcisi İbn-i Baytar’ın müfredat kitabında ikşut ile ilgili faydalı bilgiler yer almaktadır. Hicri 1168 tarihinde yazılmış olan bu değerli eserde bulunan bilgiler şifa dağıtıyor. Özellikle yurdun dört bir yanından ikşut bitkisi için gelen özel siparişler alıyoruz.
Mardin’e özgü şifalı bir ot olan ikşut, karaciğer yağlanması, hepatit ve şeker tedavisine iyi gelmekte. Mayıs-Ağustos dönemi boyunca toplanan bu ot, kurutulmak suretiyle kullanıma hazırlanıyor. Ayrıca kemoterapi alan hastalar için önemli şifa kaynağı olan ısırgan otu, en çok ilgi gören bitki türüdür. Birçok hastalık türü üzerinde etkili olmakla beraber, şikayetleri de azaltıyor” dedi.
İBN-İ BAYTAR 14.000 BİTKİYİ İNCELEMİŞTİR
Elindeki kıymetli eserin yüzyıllardır babadan oğula bir miras misali el değiştirdiğini belirten Yağmurcu:
“25 yıldır İbn-i Baytar’ın kitabında yazılan şifalı bitkilerden elde ettiğim özel karışımlarla, hastalar Allah’ın izni ile bu ilaçlardan şifa buluyor. Kitaba gözüm gibi bakıyorum. Dedelerimden kalma bir kitaptır. İbn-i Baytar tarafından kaleme alınmış kitapta birçok hastalığın şifası olan bitkiler yer almaktadır.”
Peki İbn-i Baytar’ın eserinde yer alan ve şifalı olduğu belirtilen ve sadece Mardin yöresinde yetişen ikşut -küsküt- otu ile bu otun iyi geldiği o rahatsızlıklar neler?
İKŞUT OTUNUN İYİ GELDİĞİ RAHATSIZLIKLAR
Mardin yöresinin meşhur bitkisi İkşut (küsküt) otu, başta karaciğer yağlanması olmak üzere böbrek rahatsızlıklarında, bulanık görme ve göz yorgunluğu için bölgedeki tavsiye edilmektedir. Antioksidan ve antikanser etkilere sahip olan ot, Mardin yöresinde karaciğer problemleri ve diz ağrıları için de sıklıkla kullanılmaktadır.
İKŞUT OTUNUN KULLANIMI NASILDIR?
Türkiye’de sadece Mardin yöresinde yetişmekte olan ve Mardin kültürüyle özdeşleşmiş haldeki şifa kaynağı İkşut otunun kullanımı ise şu şekilde olmaktadır:
Yarım litre kaynamış suya 2 yemek kaşığı ikşut otu atılır ve sabaha kadar dinlendirilir.
Sabah, süzülerek aç karına olmak suretiyle içilerek tüketilir.
İKŞUT OTU İLE TEDAVİ SÜRESİ NEDİR?
Yaklaşık bir ay boyunca günde 3-4 su bardağı içilerek kullanılması tavsiye edilektedir.
Uyarı: Kullanmadan önce doktorunuza danışınız! Bebekler ve çocuklarda kullanımı önerilmez.