İki Lahmacun!

Ne zamana hazır olsun? Bana demedi, var mı bir bilgin? şeklinde fırıncıdan gelen soruya; -“Haberim yok oğlum” diye cevap vermişti.

Eve geldiğinde ise 50 yıllık hayat arkadaşına;
-“Ayşe Hanım, oğlan fırına lahmacun malzemesi vermiş, akşama bize de nasip olur herhalde, sen zahmet edip uğraşma, iki tane de verir ne de olsa bize..!”” diyerek ümitle beklemeye başlar.

Akşam namazı için hazırlık yaparken oğlunun, elinde lahmacun dolu tepsi ile binaya girdiğini de görmüştür… Şimdi gelir, şimdi gelir diyerek bekler dururlar iki lahmacunu…

Vakit gece yarısına gelir artık ve ümitleri kalmaz lahmacundan yana. İki sıcak lahmacun hayali, iki soğuk hayal kırıklığına dönüşür. Gece yarısına kadar bekle babam bekle! Nafile… Gelmez! Açlık ve üzüntüyle beklerler de bekler. Bir türlü gelmez o iki sıcak lahmacun!..

Muhammed baba, sabah erkenden kalkar! Mahallede eski bir arkadaşının oğlu emlakçılık yapmaktadır. Emlakçı tanıdığının dükkânının yolunu tutar. Üçüne beşine bakmaz ve evi hemen satar. Ve bir şart koşar:
-“Ben bu dünyadan göçene değin kadar alt kattaki evde oturmam şartıyla”. diyerek ekletir tapu kaydına. Oğlanı hemen çıkartabilirsiniz diye de tembihler.

Bir kaç gün sonra oğlunun heyecanlı, heyecanlı koşarak, büyük bir merakla kapısına geldiğini görür. Oğlu içeri girmeden soruverir;
-“Baba bugün iki kişi geldi ve evi boşaltmamı senin evi sattığını söyledi. Böyle bir şey yok değil mi? Haydi, satmadım de” der, ses tonunu yükselterek.
Muhammed baba susar, seslenmez bile..! -“Baba ne oldu, dilini mi yuttun?” der evladı ve devam eder

-“Haydi söylesene, yok de mi böyle bir şey, desene babaaa..! Babası:
-“Diyemem oğlum sattım, tapuları da verdim der Muhammed baba, üzgün de olsa durum budur.

Oğlan neye uğradığını şaşırmış halde olduğu yere çöker ve;
-“Niye baba niye. Kaça sattın bari onu söyle. deyiverir. Muhammed Baba buğulu gözlerle burnunu çekerek;
-“İki lahmacuna oğlum, iki lahmacuna sattım burayı der ve girer evine…”

Her şeyin olduğu gibi evladın da hayırlısını versin Yüce Yaradan… bizden emeklerini ve sevgilerini esirgemeyen ana babalarımızın kıymetini bilmeyi nasip etsin…