HHaber

Ezandan önce uyanırdı annem

İşi, gücü, emeği, her daim ocakta yemeği vardı onun. Bir ıhlamurla savuşturduğu soğuk algınlığı, bir evlat gülümsemesiyle unuttuğu gönül dalgınlığı vardı…
Akşam olmadan, güneş batarken evinin perdesini kapatmaya alışkın elleri, bir de her sabah sulamayı farz edindiği gülleri vardı. Kimse öksüz değildi o varken, kimse sahipsiz değildi. Çünkü anne demek güvende olmaktı, sahip demekti…
Ezandan önce uyanırdı annem. Güneşi kucağına alır, yorganımızın içinde saklardı. Kınalı elleri, kireç tutan parmakları vardı, çıtırtıları beyaz bir gece gibi kalbime batardı. Her daim yorgunluk gözlerinden damlardı annemin, çünkü anne demek yorulmak demekti. Çünkü anne demek ömrünü bağışlamak demekti…..

Tüm fedakar, cefakar, gönlü geniş analara hürmetle…