HHaber

Abdestsiz namaz kıldıran imam…

Senelerdir bir ahbaplığımız süregelen Hacı Ali efendinin yanına gittim ve bir bir anlattım şahit olduklarımı. Bana tam güveni olan Hacı Ali de şaşkındı durumdan ötürü.
“Madem hoca abdestsiz namaz kıldırıyor, o halde biz de münferit kılarız namazımızı” dedi. Derken bu olay mahalledeki müslümanlar arasında da yayıldı. Ben ve arkadaşlarım Şeyh Hadi’nin abdestsiz namaz kıldıran bir hoca olduğunu herkese anlattık. Böylece cemaat dağıldı. Artık kimse onun arkasında namaz kılmıyordu.

Bu olaylardan ötürü itibarı sarsılan hocanın ailesiyle de arası açıldı ve üstelik eşi kendisini bırakıp gitti. Çocukları dahi onu dışladılar. O da imamlığı bıraktı ve şehirden ayrılmak zorunda kaldı.

Hatta bazı kimseler onun hakkında, aslında müslüman olmadığı, ajanlık yaptığı, ecnebi olduğu… vs vs konuşmalar, derken olay aldı başını gitti. Ve bir daha ondan haber almadık. Ta ki…

İki sene sonra Umreye gitmek nasip oldu. Orada hava şartlarından bünyem kaldıramadı ve epeyce hasta oldum. Memleketime döndükten sonra doktora gittim ve bana hap ve iğne yazdı. Ertesi günü abdest alıp namaz kılmak üzere camiye giderken yol üzerindeki kliniğe uğrayıp o günkü iğnemi yaptırdım. Henüz ezan okunmamıştı tuvalete gidip iğne yeri kanamış mı diye bakmayı düşündüm. Tam tuvaletten çıkıyordum ki aklıma Şeyh Hadi geldi… Birden gözlerim karardı… Dünya sanki başıma yıkılır gibi olmuştu…

Yoksa Şeyh Hadi de benim gibi iğne yerini kontrol etmek için mi tuvalete girmişti… Yani adamcağız aslında abdestli miydi? Aklım durmuştu sanki, sabaha kadar uyuyamadım o gece. Cahil ben ve benden daha cahil arkadaşlarım nasıl olmuştu da bilmeden anlamadan araştırmadan ve yüzleşmeden güya Allah rızası için…

Aman Allah’ım böyle bir şey olabilir miydi? Şeyh Hadi’nin haysiyetiyle oynamış, itibarını sarsmış, evini yuvasını dağıtmış, dışlanmasına yol açmıştık!

Ertesi sabah onu aramaya karar verdim. Çarşıda Hacı Ahmed isminde ıtırcı bir Zat onu bilir dediler. Hemen gittim yanına. Nur yüzlü bir sima karşıladı beni. Sorduğumda da şöyle cevap verdi:

“İki sene önce idi, Hadi efendi bana gelerek çok üzgün ve dertli bir vaziyette karşıma oturdu. Ne oldu deyince de şöyle anlattı:

“Yaptırmış olduğum iğnenin yerini kontrol etmek maksadıyla tuvalete girmiştim, baktım abdestim bozulmamıştı. ama birileri bana hiç sormadan abdestsiz namaz kıldırıyor diye hakkımda asılsız ithamlarda bulundular. Cemaat de sormadan dinlemeden buna inanıp beni dışladı. Bana yapılana şahit ol diye bunları sana anlatıyor ve bu şehri terk ediyorum. Irak Necef taraflarına gideceğim nasipse” dedi ve gitti. Kendisini bir daha da görmedim.

Ne halde oradan ayrıldım bilmiyorum, derin bir duygu karmaşası içerisindeydim. “Allah’ım ben ne yapmıştım, nasıl böyle bir hataya düşmüştüm.” Hüngür hüngür ağladım…

Ömrüm boyunca onu arayacak ve bulunca da eder mi bilmem ama helallik isteyeceğim. Affedilmek için yalvarıyorum Yüce Allah’a. Kul hakkıdır biliyorum ama helalleşmek için bir fırsat çıkarması için karşıma hep dua ediyorum. Siz siz olun anlamadan dinlemeden hiç bir konu hakkında hüküm vermeyin. Gençliğin verdiği cahillikle ben ettim siz etmeyin…