Minik Leyla’nın hayatını karartan olayda karar çıktı! Kahreden detay: Kayınpederimle…
ANNESİNİN İFADESİ DE GEREKÇELİ KARARDA YER ALDI
Gerekçeli kararda anne Şükran Aydemir’in ifadesi de ortaya çıktı. Eşi Nihat’ın kendisinden önce bir evlilik geçirmiş olduğu hususunu dile getiren annenin, soruşturma aşamasında, eşinin ilk evliliğini kayınvalidesi sebebiyle bitirdiğini, evlendikten sonra kayınvalidesinin kendisine de iyi davranmadığını belirttiği kaydedildi.
Kendisinin aileden sayılmadığını dile getiren Şükran Aydemir’in, 2011 yılında kayınvalidesi ile aralarında sorun yaşandığı ve bu tarihten sonra önemli günler dışında köye kayınvalidesinin yanına gidip gelmeyi kestiğini, kaynı Musa’nın Hamur Lisesi’nde okuduğu seneler ve sonrasında dershaneye gittiği iki sene boyunca Ağrı merkezde yanlarında ikamet ettiğini, yıllarca elinden gelen her şeyi yaptığı halde eşinin ailesinin kendisini bir türlü kabul etmediğini, kızı Leyla’yı kaçıranların dışarıdan/yabancı biri olmadığını düşündüğünü, vefat eden kızının is-ti-smara uğramamış bir halde dereye c*a*n*sız bedeninin atılmış olmasının da bu işi aile içinden birinin yaptığını düşündürttüğünü söylediğine yer verildi.
MAL KAVGASI
Şükran Aydemir, eşinin ailesinin kendi içlerinde mal mülk meseleleri yüzünden husumet yaşadıklarını da belirterek, olaylardan dolayı eşi Nihat’ı ve kendisini itham ettiklerini, kayınvalidesinin kendisine sürekli olarak kayınpederi ile bir-likte olduğuna yönelik i*f*tira attığını, vefat eden kızının derede bulunduğu gün kaynı Yusuf’un olay yerine geldiğini, çok ağladığını ve çok aşırı tepki verdiğini, kayınpederinin vefat etmeden önce tefecilik işi ile uğraştığını, sonrasında eşi Nihat’ın bu işleri takip ettiğini bildiğini, kızının kaçırılması sonrasında kaynı Yusuf ile eşi Fatma’nın her gün banyo yapıp geldiklerini, bu durumlardn ötürü onlardan şüphelendiğini, bu davranışı kızının kokusunun üstlerine sinmesini önlemek adına yaptıklarını düşündüğünü tek tek anlattı.
ANNESİNİN İFADESİ DE GEREKÇELİ KARARDA YER ALDI
Gerekçeli kararda anne Şükran Aydemir’in ifadesi de ortaya çıktı. Eşi Nihat’ın kendisinden önce bir evlilik geçirmiş olduğu hususunu dile getiren annenin, soruşturma aşamasında, eşinin ilk evliliğini kayınvalidesi sebebiyle bitirdiğini, evlendikten sonra kayınvalidesinin kendisine de iyi davranmadığını belirttiği kaydedildi.
Kendisinin aileden sayılmadığını dile getiren Şükran Aydemir’in, 2011 yılında kayınvalidesi ile aralarında sorun yaşandığı ve bu tarihten sonra önemli günler dışında köye kayınvalidesinin yanına gidip gelmeyi kestiğini, kaynı Musa’nın Hamur Lisesi’nde okuduğu seneler ve sonrasında dershaneye gittiği iki sene boyunca Ağrı merkezde yanlarında ikamet ettiğini, yıllarca elinden gelen her şeyi yaptığı halde eşinin ailesinin kendisini bir türlü kabul etmediğini, kızı Leyla’yı kaçıranların dışarıdan/yabancı biri olmadığını düşündüğünü, vefat eden kızının is-ti-smara uğramamış bir halde dereye c*a*n*sız bedeninin atılmış olmasının da bu işi aile içinden birinin yaptığını düşündürttüğünü söylediğine yer verildi.
MAL KAVGASI
Şükran Aydemir, eşinin ailesinin kendi içlerinde mal mülk meseleleri yüzünden husumet yaşadıklarını da belirterek, olaylardan dolayı eşi Nihat’ı ve kendisini itham ettiklerini, kayınvalidesinin kendisine sürekli olarak kayınpederi ile bir-likte olduğuna yönelik i*f*tira attığını, vefat eden kızının derede bulunduğu gün kaynı Yusuf’un olay yerine geldiğini, çok ağladığını ve çok aşırı tepki verdiğini, kayınpederinin vefat etmeden önce tefecilik işi ile uğraştığını, sonrasında eşi Nihat’ın bu işleri takip ettiğini bildiğini, kızının kaçırılması sonrasında kaynı Yusuf ile eşi Fatma’nın her gün banyo yapıp geldiklerini, bu durumlardn ötürü onlardan şüphelendiğini, bu davranışı kızının kokusunun üstlerine sinmesini önlemek adına yaptıklarını düşündüğünü tek tek anlattı.