Hakim Boşanmak İsteyen İmam ve Eşine Öyle Bir Şey Yaptı ki…
Eşi oturma odasına oturmuştu ve Ömer’in gelmesini bekliyordu. Ömer selam verdi, odaya girdi ve Zeynep’in oturduğu koltuğun tam karşısına oturdu. Bir müddet hiçbir ikisi de hiç birşey konuşmadan öylece beklediler. Sonunda Zeynep konuya girdi ve Ömer’e ondan boşanmak istediği hususunu, kendisini anlaşmalı bir şekilde boşamasını, aksi durumda mahkemeye başvurup kendisinin boşanacağını söyledi.
Ömer namazda birçok şey düşünmüştü ama böyle bir şeyi hiç ama hiç beklemiyordu. Bir müddet sessiz kaldıktan sonra eşinin cevabın nedir sorusu ile irkildi. İstediğini yapabilirsin, mahkemeye gitmek istiyorsan git dedi ve odadan bir hışımla çıkıp gitti. Zeynep hemen boşanma işlemlerini başlatmak için mahkemeye başvurdu ve ilk duruşmaya kadar geçecek süreyi de ailesinin yanında geçirmek için iki çocuğuyla beraber babasıının evine döndü. Birkaç aylık süreç sonrasında mahkeme günü gelmişti.
Hakim iyi niyetli ve inançlı idi. İlk duruşmada uzlaşmalarını sağlamak için davayı erteleyerek süreyi uzattı. İkinci celsede kararlarını tekrar sordu.
Kadın geri adım atmayınca dava yine ertelendi ve süre yine uzadı. Kadın adamdan bir an önce kurtulmak istediği için ikinci defa ertelenmesinden pek hoşlanmamıştı.
Üçüncü celseyi hakim şu hadisi şerif ile açtı. “Her insan Hazreti Adem’in zürriyetindendir, koca ailenin kadın evin efendisidir.” Hakim sonra karı kocanın sandalyeye oturmasını istedi. Onlara bir kalem bir kağıt verip, birbirleri için yaptıkları on iyiliği yazmalarını istedi. Yazıp verdiler.
Hakim kadının kağıdını adama, adamın kağıdını kadına verdi ve içlerinden okumalarını istedi. Okuduktan sonra kadın ve kocası birbirlerine bakarak gülümsemeye başladı. Hakim onları yalnız bıraktı…
Döndüğünde birbirlerine a*ş*k sözleri fısıldar olmuşlardı. Onlardan birlikte yemeğe çıkmalarını, yarın tekrar gelmelerini ve istedikleri kararı vereceğini söyledi. Hakimin dediği gibi yemeğe çıktılar ve ertesi gün gülümseyen gözlerle el ele tutuşarak geri geldiler. Hakim hala boşanmak istiyor musunuz? Diye sorunca onlar;
“Tabi ki hayır, dün eve gidip çocuklarımızla biraz vakit geçirince hiçbir sorunumuz kalmadı. Birimizin diğeri üzerinde ne gibi hakları olabileceğini iyice düşündük. Bundan sonra eksik yanlarımıza değil, iyi yönlerimize odaklanacağız ki, mutlu evliliğin sırrı da buradan geçer.” cevabını verdiler.
“Kim Allah’a saygısızlıktan sakınırsa, Allah ona bir çıkış yolu gösterir. Ve ona hiç beklemediği yerden rızık verir. Kim Allah’a dayanıp güvenirse Allah ona yeter.”
Eşi oturma odasına oturmuştu ve Ömer’in gelmesini bekliyordu. Ömer selam verdi, odaya girdi ve Zeynep’in oturduğu koltuğun tam karşısına oturdu. Bir müddet hiçbir ikisi de hiç birşey konuşmadan öylece beklediler. Sonunda Zeynep konuya girdi ve Ömer’e ondan boşanmak istediği hususunu, kendisini anlaşmalı bir şekilde boşamasını, aksi durumda mahkemeye başvurup kendisinin boşanacağını söyledi.
Ömer namazda birçok şey düşünmüştü ama böyle bir şeyi hiç ama hiç beklemiyordu. Bir müddet sessiz kaldıktan sonra eşinin cevabın nedir sorusu ile irkildi. İstediğini yapabilirsin, mahkemeye gitmek istiyorsan git dedi ve odadan bir hışımla çıkıp gitti. Zeynep hemen boşanma işlemlerini başlatmak için mahkemeye başvurdu ve ilk duruşmaya kadar geçecek süreyi de ailesinin yanında geçirmek için iki çocuğuyla beraber babasıının evine döndü. Birkaç aylık süreç sonrasında mahkeme günü gelmişti.
Hakim iyi niyetli ve inançlı idi. İlk duruşmada uzlaşmalarını sağlamak için davayı erteleyerek süreyi uzattı. İkinci celsede kararlarını tekrar sordu.
Kadın geri adım atmayınca dava yine ertelendi ve süre yine uzadı. Kadın adamdan bir an önce kurtulmak istediği için ikinci defa ertelenmesinden pek hoşlanmamıştı.
Üçüncü celseyi hakim şu hadisi şerif ile açtı. “Her insan Hazreti Adem’in zürriyetindendir, koca ailenin kadın evin efendisidir.” Hakim sonra karı kocanın sandalyeye oturmasını istedi. Onlara bir kalem bir kağıt verip, birbirleri için yaptıkları on iyiliği yazmalarını istedi. Yazıp verdiler.
Hakim kadının kağıdını adama, adamın kağıdını kadına verdi ve içlerinden okumalarını istedi. Okuduktan sonra kadın ve kocası birbirlerine bakarak gülümsemeye başladı. Hakim onları yalnız bıraktı…
Döndüğünde birbirlerine a*ş*k sözleri fısıldar olmuşlardı. Onlardan birlikte yemeğe çıkmalarını, yarın tekrar gelmelerini ve istedikleri kararı vereceğini söyledi. Hakimin dediği gibi yemeğe çıktılar ve ertesi gün gülümseyen gözlerle el ele tutuşarak geri geldiler. Hakim hala boşanmak istiyor musunuz? Diye sorunca onlar;
“Tabi ki hayır, dün eve gidip çocuklarımızla biraz vakit geçirince hiçbir sorunumuz kalmadı. Birimizin diğeri üzerinde ne gibi hakları olabileceğini iyice düşündük. Bundan sonra eksik yanlarımıza değil, iyi yönlerimize odaklanacağız ki, mutlu evliliğin sırrı da buradan geçer.” cevabını verdiler.
“Kim Allah’a saygısızlıktan sakınırsa, Allah ona bir çıkış yolu gösterir. Ve ona hiç beklemediği yerden rızık verir. Kim Allah’a dayanıp güvenirse Allah ona yeter.”