HHaber

Armut Dibine Düşer

– Bu eşek bizim on yıl kahrımızı çekti. Sizin kemiğinizin üstündeki etlerde bu eşeğin hakkı var. Artık iş göremez oldu, şimdi bize düşen görev bu bunu emekli edip, yaşadığı sürece şimdi biz ona bakacağız. Büyük oğlan;
– Ama Baba eşek görmüyor. Selim dede kaşlarını çatarak cevap verir:
– Yarın iş yapamaz duruma düştüğümde beni de götürüp ormana mı bırakacaksınız? Bu olayların yaşandığı sırada ailenin en küçük oğlu Polat daha beş yaşındadır ama olaylar beynine nakış nakış işlenmiştir. Eşek iki yıl daha yaşar. Selim dede o iki yıl süresince eşeğe yedirir içirir, tımarını yapar ve onunla konuşur.
– Ey eşek, benim sırtımdan geçen çuvalların hepsi senin sırtından da geçti, hakkını helal et. İki yıl sonunda eşek vefat eder, sırıklara bağlarlar, derenin kenarına götürüp, bir çukur kazarlar ve oraya defnederler.
Yıllar yılları kovalar, ailenin en küçük oğlu Polat okur ve hakim olur. Hakim olduğunda ilk işi doğruca eşeğin defnedildiği dere kenarına gitmek olur. Oraya varır ve kendi kendine şu sözü verir:
– Benim babam adil bir kişi idi; ben de hakimliğim süresince babamın izinden yürüyeceğim ve kararlarımda daima hakkaniyeti gözeteceğim.
Polat’ın Poyraz adında oğlu olur; büyür okula başlar ve bir gün matematikten sınav olurlar: Eve geldiğinde babasına anlatır;
– Baba bu gün matematikten sınav olduk. Güzel yaptım. Öğretmen 15 soru sordu, 14’ünü yaptım. 15.’yi de yapardım ama gözüm yanımdaki Seda’nın kağıdına kaydı, hakkım olmayan şeye sahip olmak istemedim.
Ne demiş atalarımız; “Armut dibine düşer”. Anneler babalar evde çocuklarınıza güzel örnek olun. Siz onlara ne verirseniz, onlar da sizden aldıklarını yansıtacaklardır. Doğan Cüceloğlu…