Kimsesi yoktu, var bunda da bir hayır deyip…
Saat gecenin 02.00’si, taksi durağına bir abla geldi. “Abi ne olur çocuğum çok ateşli, bizi bir hastaneye götürsen, ateşi düşer belki. Ama cebimde sadece 7 TL var, söz çalışır öderim iki güne kadar sana” dedi. Zaten iş de yok, siftah bile etmemişim dedim içimden. Lakin, vardır bunda da bir hayır diye düşünüp, dedim atla abla yetiştirelim hastaneye. Çocuğun sesi beni benden aldı yol boyu. İnliyor garibim, o inledikçe bende gaza daha da yüklendim ki bir an önce varalım. Acile yanaştık. Ben kimliğini aldım, kayıt yaptırdım. Anne odaya geçti. Doktor çok acil müdahale etti. Serumlar, iğneler derken meğer çocuğun nefesi tükenmek üzereymiş, biraz daha geç gelsek kaybedilirmiş yavrucuk. Doktor hanım öyle dedi. Tam 4 saat ayakta bekledi annesi. Bir defacık bile olsun ne bir yudum su içti, ne de nefes aldı sanki. Aslında benim işim bitmişti. Ama nedense çekip gitmek içimden gelmedi bir türlü. Baktım yüzüne annenin bir ara, ne kadar da benziyordu benim vefat etmiş olan Nuray ablama… DEVAMI İÇİN DİĞER SAYFAYA GEÇİNİZ…