Padişah ve Rüya Yorumcusu

“Tüm yakınlarınız, sevdikleriniz gözlerinizin önünde birer birer ebedi aleme göçecek ve sizi yapayalnız bırakacaklar. Uzun ömrünüzde tüm bunları yaşayıp göreceksiniz…”
Bir an sessizlik olur; ardından padişah kükreyerek: “Tez atın şunu zindana, felaket habercisi olmak neymiş öğrensin!” Tabirci başı, yaka paça götürülüp zindana atılır. Padişah bir başka tabircinin derhal bulunmasını ve rüyasının yeniden yorumlanmasını emreder. Huzura getirilen ikinci tabirciye de rüyasını anlatıp sorar; ”Hayır mıdır, şer midir?” der.

İkinci tabirci de önce biraz düşünür; ama sonra yüzü aydınlanır ve:
“Hayırdır, Padişahım!” der. “Bu rüya, tüm yakınlarınızdan daha uzun yaşayacağınızı gösterir. Daha nice seneler boyu ülkenizi yönetebileceksiniz. Tebanız da siz de huzur içerisinde yaşayacaksınız.” Padişah, ağzı kulaklarında buyurur: “Bu tabirciye iki kese altın verin!” Başından sonuna durumu izleyenler, tabirciye sorar: “Aslında sen de, tabirci başı da aynı şeyi söyledin. Neden onu cezalandırdı da seni ödüllendirdi?”
Tabirci gülerek cevap verir:
“Elbette aynı şeyi söyledik; ama önemli olan, kimilerine NE söylediğin değil, NASIL söylediğindir..!”

Atalar boşuna dememiş: “Söz var baş yitirir, söz var iş bitirir…”
Siz siz olun ağzınızı açmadan önce iki kere düşünün… 🙂