Efsane Vali
Ama o sırada başhekim gelir. “Buyrun ne istiyorsunuz ?” diye sorar. Yazıcıoğlu, rahatsız olduğunu, tedavi olmak istediğini ama parası olmadığını söyler. Başhekim kendisine “Burası hayır kurumu değil, paran yoksa tedavi olamazsın” der. Yazıcıoğlu, “Devletin görevi vatandaşına bakmak değil mi doktor bey ?” der. Başhekim sinirlenir ve Yazıcıoğlu’nu odasından kovar. Sessizce aşağı iner, hastanenin iki sokak arkasında bekleyen makam aracına biner, arabada onu bekleyen yardımcısına “Gerekli yazışmalar hemen bugün yapılsın yarın görevden alınma yazısını kendisine bizzat ben vereceğim” der…
Ertesi gün bu sefer resmi giyimli, kıravatlı, takım elbiseli olarak gider hastaneye… Elinde rulo halinde bir kağıt… Bu sefer makam aracı hastane girişine kadar gelir… Herkes şaşkındır… Dün gördükleri yamalı pantolonlu, kasketli, yırtık gömlekli adam meğerse yeni atanan Aydın valisiymiş… Vay be der görevliler… Hiç vakit kaybetmeden başhekimin odasına çıkar… İçeri girer… Başhekim dona kalır.. Siz, ama siz der… Bugün itibariyle başhekimlik ünvanından azledilmiş bulunmaktasınız der, elindeki görev azli belgesini uzatır ve ayrılır hastaneden… Senin gibiler bu memlekete üç beş gömlek fazla geldi sayın valim…
Türkiye’nin halk arasında “Süper Vali” olarak anılan, enerjisi, özgün fikirleri ve halkla kurduğu yakın ilişkiyle tanınan Recep Yazıcıoğlu’nun hayatı, bürokrasiye getirdiği yenilikler ve unutulmaz mirası. Bu makalede, Recep Yazıcıoğlu’nun hayatı, kariyeri ve “Süper Vali” olarak anılmasına yol açan özellikleri ele alınacak.
Gençlik ve Kariyer Başlangıcı
Recep Yazıcıoğlu, 2 Haziran 1948 tarihinde Trabzon’da doğdu. İlkokul yıllarında, Adnan Kahveci ile okul arkadaşıydı. İlköğrenimini Köprübaşı’nda tamamladıktan sonra ailesiyle birlikte Milas’a taşındı. Milas’ta ortaokul ve lise eğitimini tamamladıktan sonra Ankara Hukuk Fakültesi’nde öğrenim gördü.
Yazıcıoğlu, 1968 yılında Aydın’a kaymakam vekili olarak atandı. Görev yaptığı dönemlerde bürokrasinin işleyişi ve vatandaş ilişkilerine getirdiği yeniliklerle dikkat çekti. Bürokrasiyi eleştiren ve bu eleştirileri “Bürokrasi Hastalığı” adı altında birleştiren Yazıcıoğlu, sisteme karşı sert bir duruş sergiledi.
Süper Vali Recep Yazıcıoğlu
Recep Yazıcıoğlu’nun kariyeri, Türkiye’nin farklı ilçelerinde kaymakamlık görevleri ile devam etti. Kalkandere, Bahçe, Hamur, Ayvacık, Kırıkhan, Alaca ve Akçakoca ilçelerinde kaymakamlık yaptı. Dönemin Cumhurbaşkanı Kenan Evren’in emriyle vali olarak atanması, kariyerinde dönüm noktası oldu.
Yazıcıoğlu, Tokat Valisi olarak atanmasıyla “Süper Vali” unvanını kazandı. Tokat’taki görev yılları, şehrin altın dönemi olarak anıldı. Kendine özgü kurallar ve yasaklarla şehirde çeşitli değişiklikler yaptı. Sigara, çay ve kahve içme yasakları ile kahvehanelerdeki okey ve kağıt oyunlarına getirdiği sınırlamalar dikkat çekti.
Recep Yazıcıoğlu, kısa sürede Tokat’ta gerçekleştirdiği projeler ve getirdiği yasaklarla “Yılın Bürokratı” unvanını kazandı. Ödülünü evinin başköşesinde saklayan Yazıcıoğlu, bu ödülün nedenini şu sözlerle açıklar: “Türkiye’nin en genç valisi olmasına karşın Tokat’ta döneminde yapılan ilkokul ve sağlık ocağı sayısının Cumhuriyet döneminden fazla olması!”
Hayallerini Gerçekleştiren Bir Vali
Recep Yazıcıoğlu, Erzincan Valiliği sırasında hayal ettiği projeleri gerçekleştirme fırsatı buldu. Ayrıca, Ankara’ya tepki olarak “Polis olmayacağım” şeklindeki ifadesi ile tanındı. 26 Eylül 1999 tarihinde merkez valiliğine alındı.
Son olarak Denizli Valisi olarak görev yaparken, 30 Ocak 2003 tarihinde Eskişehir-Ankara Yolu yakınlarında bir trafik kazasında hayatını kaybetti. Cenazesi Aydın’ın Söke ilçesinde toprağa verildi.
Recep Yazıcıoğlu, Türkiye’de bürokrasiye getirdiği yenilikler, sıradışı uygulamaları ve halkla kurduğu sıcak ilişki ile hala anılmaktadır. Onun hayatı, “Süper Vali” olarak bilinmesine yol açan birçok unutulmaz anı ve mirasla doludur.
Ama o sırada başhekim gelir. “Buyrun ne istiyorsunuz ?” diye sorar. Yazıcıoğlu, rahatsız olduğunu, tedavi olmak istediğini ama parası olmadığını söyler. Başhekim kendisine “Burası hayır kurumu değil, paran yoksa tedavi olamazsın” der. Yazıcıoğlu, “Devletin görevi vatandaşına bakmak değil mi doktor bey ?” der. Başhekim sinirlenir ve Yazıcıoğlu’nu odasından kovar. Sessizce aşağı iner, hastanenin iki sokak arkasında bekleyen makam aracına biner, arabada onu bekleyen yardımcısına “Gerekli yazışmalar hemen bugün yapılsın yarın görevden alınma yazısını kendisine bizzat ben vereceğim” der…
Ertesi gün bu sefer resmi giyimli, kıravatlı, takım elbiseli olarak gider hastaneye… Elinde rulo halinde bir kağıt… Bu sefer makam aracı hastane girişine kadar gelir… Herkes şaşkındır… Dün gördükleri yamalı pantolonlu, kasketli, yırtık gömlekli adam meğerse yeni atanan Aydın valisiymiş… Vay be der görevliler… Hiç vakit kaybetmeden başhekimin odasına çıkar… İçeri girer… Başhekim dona kalır.. Siz, ama siz der… Bugün itibariyle başhekimlik ünvanından azledilmiş bulunmaktasınız der, elindeki görev azli belgesini uzatır ve ayrılır hastaneden… Senin gibiler bu memlekete üç beş gömlek fazla geldi sayın valim…
Türkiye’nin halk arasında “Süper Vali” olarak anılan, enerjisi, özgün fikirleri ve halkla kurduğu yakın ilişkiyle tanınan Recep Yazıcıoğlu’nun hayatı, bürokrasiye getirdiği yenilikler ve unutulmaz mirası. Bu makalede, Recep Yazıcıoğlu’nun hayatı, kariyeri ve “Süper Vali” olarak anılmasına yol açan özellikleri ele alınacak.
Gençlik ve Kariyer Başlangıcı
Recep Yazıcıoğlu, 2 Haziran 1948 tarihinde Trabzon’da doğdu. İlkokul yıllarında, Adnan Kahveci ile okul arkadaşıydı. İlköğrenimini Köprübaşı’nda tamamladıktan sonra ailesiyle birlikte Milas’a taşındı. Milas’ta ortaokul ve lise eğitimini tamamladıktan sonra Ankara Hukuk Fakültesi’nde öğrenim gördü.
Yazıcıoğlu, 1968 yılında Aydın’a kaymakam vekili olarak atandı. Görev yaptığı dönemlerde bürokrasinin işleyişi ve vatandaş ilişkilerine getirdiği yeniliklerle dikkat çekti. Bürokrasiyi eleştiren ve bu eleştirileri “Bürokrasi Hastalığı” adı altında birleştiren Yazıcıoğlu, sisteme karşı sert bir duruş sergiledi.
Süper Vali Recep Yazıcıoğlu
Recep Yazıcıoğlu’nun kariyeri, Türkiye’nin farklı ilçelerinde kaymakamlık görevleri ile devam etti. Kalkandere, Bahçe, Hamur, Ayvacık, Kırıkhan, Alaca ve Akçakoca ilçelerinde kaymakamlık yaptı. Dönemin Cumhurbaşkanı Kenan Evren’in emriyle vali olarak atanması, kariyerinde dönüm noktası oldu.
Yazıcıoğlu, Tokat Valisi olarak atanmasıyla “Süper Vali” unvanını kazandı. Tokat’taki görev yılları, şehrin altın dönemi olarak anıldı. Kendine özgü kurallar ve yasaklarla şehirde çeşitli değişiklikler yaptı. Sigara, çay ve kahve içme yasakları ile kahvehanelerdeki okey ve kağıt oyunlarına getirdiği sınırlamalar dikkat çekti.
Recep Yazıcıoğlu, kısa sürede Tokat’ta gerçekleştirdiği projeler ve getirdiği yasaklarla “Yılın Bürokratı” unvanını kazandı. Ödülünü evinin başköşesinde saklayan Yazıcıoğlu, bu ödülün nedenini şu sözlerle açıklar: “Türkiye’nin en genç valisi olmasına karşın Tokat’ta döneminde yapılan ilkokul ve sağlık ocağı sayısının Cumhuriyet döneminden fazla olması!”
Hayallerini Gerçekleştiren Bir Vali
Recep Yazıcıoğlu, Erzincan Valiliği sırasında hayal ettiği projeleri gerçekleştirme fırsatı buldu. Ayrıca, Ankara’ya tepki olarak “Polis olmayacağım” şeklindeki ifadesi ile tanındı. 26 Eylül 1999 tarihinde merkez valiliğine alındı.
Son olarak Denizli Valisi olarak görev yaparken, 30 Ocak 2003 tarihinde Eskişehir-Ankara Yolu yakınlarında bir trafik kazasında hayatını kaybetti. Cenazesi Aydın’ın Söke ilçesinde toprağa verildi.
Recep Yazıcıoğlu, Türkiye’de bürokrasiye getirdiği yenilikler, sıradışı uygulamaları ve halkla kurduğu sıcak ilişki ile hala anılmaktadır. Onun hayatı, “Süper Vali” olarak bilinmesine yol açan birçok unutulmaz anı ve mirasla doludur.