HHaber

Sülün Osman’ın Sırrı

Listede, o an nöbetçi eczaneye gidip hastaneden istedikleri ilaçları almamın şart olduğunu söylüyorum falan. Hakiki olsalar bileziklerin fiyatı 1000 lira. Diyorum ki 300 liraya ihtiyacım var. Paranın gerisi umurumda değil, yeterki karım ameliyat masasında kalmasın… Adam sabah kuyumcuya gidip bilezikleri 1000 liraya bozdurabileceğini ve birkaç saat içinde havadan 700 lira kazanacağını düşünüyor. O arada benim ayakçım da ortaya çıkıyor ve o almak istiyor bilezikleri. Telaşlanıyor adam kazanç imkânı kaybolacak diye. 300 lirayı verip alıyor bilezikleri, ben de kayboluyorum o Adam ertesi sabah kuyumcuya gidip de bileziklerin sahte olduğunu öğrenince, dolandırıldım diye karakola gidiyor. Ben aranıyorum. Demiyorlar ki ona, be adam 1000 liralık bileziği 300 liraya almayı düşünürken aklında ne vardı, diye. Gayet açık ki, beni dolandırmayı planlamıştı. Ben hayatım boyunca beni dolandırmaya kalkışmamış tek bir kişiyi dolandırmadım.” hakikaten şimdi kim suçlu burada?

Sülün Osman kimdir? Ünlü dolandırıcı Sülün Osman dolandırıcılık konusunda çığır açmış ve adını bugünlere kadar taşımış biridir. Hayatı ise şu şekilde…

Osman Ziya Sülün (1923 – 1984) “Sülün Osman” olarak bilinen ünlü dolandırıcı. Osman Ziya Sülün, 1923’te İstanbul’da doğdu. Adını duyurduğu ilk “işini” 1948 yılında Fatih’te yeni tuttuğu evin sahibini dolandırarak yaptı. 1950 ve 60’lı yıllardaki “işleriyle” ün kazanan “Sülün Osman”, tramvay, Galata Kulesi, kent meydanlarındaki saatler, şehir hatları vapurları gibi kamu mallarını saf vatandaşlara ‘satarak’ ya da ‘kiraya vererek’ efsane haline geldi. Bu olaylar Kemal Sunal’ın filmlerine de konu olmuştur. Osman Sülün, 20 Nisan 1962’de 20 Nisan 1962’de hapisteyken ‘Alınteri ile Yaşamak’ konulu konferans verdiği söylenmektedir. Hayatı ve dolandırıcılıkları birçok filme konu olan Sülün Osman, kitapta geçen bir sözün manevi duygularını rencide etttiği gerekçesi ile Aziz Nesin’e dava açmıştır.

Galata Köprüsü’nü satmak üzereyken tesadüfen yakalandı. Ölümüyle ilgili kesin bilgi olmamakla birlikte, polisin tahminlerine göre 1984’te Beyoğlu’nda sürekli kaldığı otelde kalp krizinden öldü ve kimlik taşımadığı için kimsesizler mezarlığına gömüldü.