HHaber

Bayat Ekmek Hikayesi

“Bu ıslak ekmekleri sen mi yiyorsun? Hani kuşlara verecektin?” dedim. Buğulu mavi gözlerinden yaşlar süzülmeye başladı. Üzmüş müydüm anlayamadım. Daha 15 yaşındaydım. Ama Hanife teyzeyi ağlatmıştım.
-“Evet ben yiyorum canım kızım… Benim bir oğlum birde kızım var. Burada değiller. Başka bir şehirde yaşıyorlar. İkisi de çalışıyor. Araba alacaklarmış. Bana kredi çektirdiler. Aldığım para ancak kiraya elektrik ve suya gidiyor. Üç beş kuruş ya kalıyor ya kalmıyor elimde. Ben de ekmek isteyemedim. Kol kırılır yen içinde kalır. Böyle biliriz. 3 yıl böyle böyle idare edeceğim, kredi bitene kadar. Kimseye söyleme emi kızım” dedi.

Bu sefer benim gözlerim yaşardı. Tabağı aldım, kapıdan çıkarken arkamdan:
-“Kimseye söyleme güzel kızım” diye bağrıyordu. Eve geldiğimde bağıra bağıra ağlıyordum. Annem şaşırmış;
-“Ne oldu kızım biri bir şey mi söyledi?” dedi. Olanı biteni anneme anlattım, o da çok üzüldü.
-“Böyle vicdansız evlat olmayacağım anneciğim” dedim.
3 yıl boyunca tüm mahalle Hanife teyzeye, kimimiz sabah kahvaltılıkları götürüyor, kimimiz öğlen yemekleri kimimizse akşam yemekleri..
2 ay önce kaybettik.. Hastayken okul çıkışı yanına uğramıştım. Bana;
-“İyi kalpli meleğim sen mi geldin? Şükür borç bitti” dedi.
-“Artık rahat edersin Hanife teyzem” dedim.
-“Evet senin sayende sıkıntısız ekmek düşünmeden 3 yıl geçti. Rabbim seni korusun” dedi.
2 gün sonra vefat etmiş. Artık cennette rahat eder…
Ne mutlu bana ki, duasını aldım, 15 yaşında bir kız çocuğu olarak hayata bakışım değişti. Asıl ben teşekkür ederim sana Hanife teyze… -Alıntıdır-