10 Liraya Dert Dinliyor
“TANIMADIKLARINA DAHA RAHAT ANLATIYORLAR”
İnsanların daha önce tanımadığı ve daha sonra da görüşmeyecekleri kişilere daha rahat içlerini döktüklerine değinen Aytaç Şimşek, “10 lira karşılığında dinliyorum insanların dertlerini. Amacım aslında, insanlar birbirlerine güvenemez oldular ve artık selam vermek bile zor oluyor. Selam veriyorum, selam almıyorlar. Eskiden her şey güzeldi, herkes birbirini tanırdı; sohbet olurdu, muhabbet olurdu. Ama şimdi bakıyorum etrafa, birisine “Pardon bir şey sorabilir miyim?” dediğinde, dönüp bakmıyor bile. Benim de amacım şu: Artık kimsenin kimseye güveni kalmadı, kimse kimseye güvenip de derdini anlatamaz oldu, yakınlarına. Ben de yakınlarıma derdimi anlatamıyorum fakat yabancı birisi olsa giderim ona derdimi anlatırım. Çünkü arkadaşım değil, benim derdimle beni sırtımdan vuramaz, bana bir şey yapamaz benim derdimle. Yarın öbür gün onunla karşılaşır mısın, zor bir ihtimal karşılaşmazsın da. O yüzden yabancı kişiler çok geliyor. Yabancı derken, beni tanımayan kişiler çok geliyor” diye konuştu.
BİR KİŞİ AĞLATABİLMİŞ
10 liraya dert dinleyen ve kendisini derdiyle ağlatabilene 100 lira veren Şimşek, şu ana kadar kendisini bir kişinin ağlatabildiğini söyledi. Genç gezgin, “Ailevi sıkıntıları olan birisi vardı. Çocuklarının birisi engelli, eşi ve çocuğuyla sıkıntılar yaşıyordu. Zaten kahve içiyorduk karşılıklı. O sırada ben o kadar çok etkilendim ki, ‘Böyle bir şey olamaz’ dedim. O kadar etkilendim ki, gözyaşlarımı tutamadım” dedi.
“NE OLUR GÜLDÜRMEYİN, PARAM YOK”
Kendisini güldürmeye çalışanlardan 10 lira isteyen, güldürebilmeyi başarana ise 100 lira vereceğini kartona yazan Aytaç Şimşek, aynı yazının altına da ‘Ne olur güldürmeyin, param yok’ diyerek de esprili bir dille atıfta bulundu. Şimşek, “Bundaki sebep de şu aslında, insanların yüzünde bir tebessüm koymak. Gelen geçen o şeyi gördüğünde, güldürmeye çalışmak on lira, güldürebilene yüz lira. Otomatikman güler, ilk defa böyle bir şey görüyorlar çünkü. Bunu da ilk çıkaran benim. Amacım şu: İnsanların yüzünde tebessüm görebilmek. Mesela karşımızda birisi ağlıyor. Bunu gördü tebessüm etti, bir anlık derdini unuttu. İnsanlar ne kadar çok gülerse dertlerini o kadar hafifler. Bu yüzden böyle bir şey geldi aklıma. Karşılayabildiğim kadarını karşılarım. Param mı kalmadı, o zaman kartonları kapatırım, dertten devam ederim” açıklamasında bulundu.
“TANIMADIKLARINA DAHA RAHAT ANLATIYORLAR”
İnsanların daha önce tanımadığı ve daha sonra da görüşmeyecekleri kişilere daha rahat içlerini döktüklerine değinen Aytaç Şimşek, “10 lira karşılığında dinliyorum insanların dertlerini. Amacım aslında, insanlar birbirlerine güvenemez oldular ve artık selam vermek bile zor oluyor. Selam veriyorum, selam almıyorlar. Eskiden her şey güzeldi, herkes birbirini tanırdı; sohbet olurdu, muhabbet olurdu. Ama şimdi bakıyorum etrafa, birisine “Pardon bir şey sorabilir miyim?” dediğinde, dönüp bakmıyor bile. Benim de amacım şu: Artık kimsenin kimseye güveni kalmadı, kimse kimseye güvenip de derdini anlatamaz oldu, yakınlarına. Ben de yakınlarıma derdimi anlatamıyorum fakat yabancı birisi olsa giderim ona derdimi anlatırım. Çünkü arkadaşım değil, benim derdimle beni sırtımdan vuramaz, bana bir şey yapamaz benim derdimle. Yarın öbür gün onunla karşılaşır mısın, zor bir ihtimal karşılaşmazsın da. O yüzden yabancı kişiler çok geliyor. Yabancı derken, beni tanımayan kişiler çok geliyor” diye konuştu.
BİR KİŞİ AĞLATABİLMİŞ
10 liraya dert dinleyen ve kendisini derdiyle ağlatabilene 100 lira veren Şimşek, şu ana kadar kendisini bir kişinin ağlatabildiğini söyledi. Genç gezgin, “Ailevi sıkıntıları olan birisi vardı. Çocuklarının birisi engelli, eşi ve çocuğuyla sıkıntılar yaşıyordu. Zaten kahve içiyorduk karşılıklı. O sırada ben o kadar çok etkilendim ki, ‘Böyle bir şey olamaz’ dedim. O kadar etkilendim ki, gözyaşlarımı tutamadım” dedi.
“NE OLUR GÜLDÜRMEYİN, PARAM YOK”
Kendisini güldürmeye çalışanlardan 10 lira isteyen, güldürebilmeyi başarana ise 100 lira vereceğini kartona yazan Aytaç Şimşek, aynı yazının altına da ‘Ne olur güldürmeyin, param yok’ diyerek de esprili bir dille atıfta bulundu. Şimşek, “Bundaki sebep de şu aslında, insanların yüzünde bir tebessüm koymak. Gelen geçen o şeyi gördüğünde, güldürmeye çalışmak on lira, güldürebilene yüz lira. Otomatikman güler, ilk defa böyle bir şey görüyorlar çünkü. Bunu da ilk çıkaran benim. Amacım şu: İnsanların yüzünde tebessüm görebilmek. Mesela karşımızda birisi ağlıyor. Bunu gördü tebessüm etti, bir anlık derdini unuttu. İnsanlar ne kadar çok gülerse dertlerini o kadar hafifler. Bu yüzden böyle bir şey geldi aklıma. Karşılayabildiğim kadarını karşılarım. Param mı kalmadı, o zaman kartonları kapatırım, dertten devam ederim” açıklamasında bulundu.