HHaber

Çiftlerin Barışması

Şurada bir ay kadar yaşayacak zamanın kaldı, ne istiyorsan yap!” der… Bu sözü duyan adam afallar, rengi atar, yine perişan bir halde çıkar gider… Rastladığı tanıdıklarıyla helalleşmeye başlar. Eve gider, hanımına duygusal bir şekilde gözü yaşlı halde; “Hatun gel, bunca zamandır seni üzdüm, sana iyi kocalık yapamadım, istediğini alamadım, hakkını gözetemedim, ne olur beni affet, bana hakkını helal et” der. Hanımı; “Allah Allah, bu adama ne oldu da böyle şeyler yapıyor!” der, acır ona ve o da; “Bey, asıl sen hakkını helal et, ben hep edepsizlik yaptım, seni çok üzdüm” der. İkisi de gözyaşı dökerler. Sonra adam, eşinin ailesine gider. Onlarla da aynı duygusallıkla helalleşir. Adamın hanımı da, kendi kayın validesine gidip aynı biçimde helalleşir. Artık evde hergün cennet hayatı yaşarlar ve birbirlerini hiç üzmezler…
Derken aradan 1 ay geçer ve adama hiç bir şey olmaz. Adam bu işte bir iş olmalı diyerek yeniden o zata gider. “Efendim siz böyle böyle dediniz ama ben hala hayattayım” der. Görmüş geçirmiş o zat da der ki; “Evladım, sapa sağlamsın sen zaten. Ben istedim ki hayatta neyin önemli olduğunu göresin. Şimdi anladın mı” der.
Evet hayatta sevdiklerimiz en değerli hazinemiz. bir gün hepimiz bu dünyadan göçüp gideceğiz. Arkada kalbi kırık insanlar, üzerimde onca hak ile mi gitmek isteriz, yoksa herkesle güzel geçinerek, güzel yad edilmek mi..? Seçim bize ait…