HHaber

Kocasının Gözlerini…

Davayı kazandıktan sonra da buraya gelerek suç duyurusunda bulundu. Eşim, karara rağmen oğlunu babasına teslim etmeyince bu kez de Türkiye’de bir velayet davası ile karşı karşıya kaldı. Eşim Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı değildi. Ayrıca al-kol sorunu vardı. Davayı kaybedeceğini anladığından olsa gerek ilk eşiyle anlaşıp hem ikisinden olan oğullarını hem de iki kızımı alıp Belarus’a kaçtı. Bu planlı bir olaydı. Üç çocuğu kaçırmak için ilk eşinden yardım aldığını ve ikisinin çocukları alarak kaçtıklarını düşünüyorum. Eşim, eski eşiyle anlaştı ve şu an Belarus’ta üç çocukla birlikte yaşıyor. Oğlanın babası istediği zaman oğlunu görebiliyor. Eşimin eski eşinin, her ne kadar davalık olsalar da sırf çocuğunu görebilmek için bu planı uyguladığını düşünüyorum” dedi.

KAMERAYA ÇEKTİ

Olga Monich’in sık sık al-kol aldığını öne süren Çavildak, “Eşim 2017 yılında çocuklarla kaçtıktan sonra iki kızımı görebilmek için Belarus’a gittim. Eşim para vermezsem çocukları göstermiyordu. Beni birkaç kez da-rp da etti. Ne zaman görüşsek iç-iyordu. İçince dağıtıyor, ayı-ldığında da yaptıklarını hatırlamıyordu. Da-rp anlarında video çektim. Ağza alınmayacak kü-fü-rler edip da-rp etti. Yüzüme sa-ldırıp parmaklarını gözüme sok-tu, omzumu ısırdı. Diş izleri hala omzumda. Bir kere da-rp edilmedim. Sürekli beni da-rp ediyordu. Ben de o da-rp anlarını kayda aldım” diye konuştu

“HUKUKİ MÜCADELEMİ BAŞLATTIM”

Eşinin maddi olarak kendisini kullanmaya başladığını ifade eden Yıldırım, “Para almadan çocukları göstermediği için Belarus’ta kendime bir avukat tutup dava açtım ama bu kez de o bana karşı velayet davası açtı. Dava işleri ile uğraşırken, eşimin evliliğini ülkesine bildirmediğini, çocukların pasaportunu da evlilik dışı olarak çıkarttığını öğrendim. Çocukların kayıtları yok. Benim çocuklarım nasıl Belarus vatandaşlığı aldı, benim iznim olmadan bu ülkeden nasıl gittiler bilmiyorum. Orada görülen dava tamamıyla taraflıydı. Da-rp ettiği anlara ait videoları, fotoğrafları göstermeme karşın çocuklarımı çok kısıtlı sürelerle görmeme izin verildi. Ancak eşim çocukları yine de bana göstermedi. Sosyal hizmetler de mahkeme kararına rağmen bana yardımcı olmadı. Hal böyle olunca Belarus’tan İzmir’e geri döndüm.

Çocuklarımı 2 yıldır görmüyorum. Büyük kızım 7 yaşına, küçük kızım 5 yaşına girdi. Onları en son 2 dakikalığına görmüştüm. Kızlarım beni görünce sarılmıştı. Büyük kızım bana ‘baba artık bitti mi, annemle anlaştınız mı’ dedi ama anneleri mahkemede ‘çocuklarım babalarını tanımıyor’ diyordu. Beni sindirmeye çalıştılar. Orada adaletin olmadığını anladım ve Türkiye’de hukuki mücadelemi başlattım. Burada bir boşanma davası açtım. Ön velayet bana verildi. Lahey Sözleşmesi çerçevesinde çocuklarımın Türkiye’ye iadesini isteyeceğim ama sonuç elde edeceğimi sanmıyorum. Çünkü orada hukuk diye bir şey yok. Yabancı babalara özellikle bu şekilde davranıyorlar” sözlerine yer verdi.