Çayı Şekersiz İçenler Dikkat
Ağız ile diş sağlığında diş minesine de zarar vermesi. Fakat şekersiz çay ile vücudumuzda ki su dengesini dahi sağlayabilmekteyiz.
Çay şeker ile karıştığı vakit diş minesinde yer alan beyaz rengi vermekte olan plakları sarartır, diş plaklarının artmasına sebep olur. Şekersiz çay ise içinde yer alan maddeler sayesinde diş minesindeki florürü korumaktadır.
Çayın faydalarından birisi de antioksidan oluşudur. Böylece vücudumuzu güçlendirerek toksinleri atmamıza yardımcı olurken, vücutta deformasyona sebep olan hücrelerin de korkulu rüyası haline gelir. Yemek sonrası tükettiğimiz keyif çayı sindirim olayını kolaylaştırır ve bunun yanı sıra vücutta bulunan zararlı bakterilerin atılmasına da yardımcı olur. Hatta ve hatta en önemlisi de “ŞEKERSİZ ÇAY BÖBREKLERE DE YARAR SAĞLAMAKTADIR”
İçinde bulunmakta olan reofilin ile teobromin maddeleri sebebiyle böbrekler daha sağlıklı çalışır. Diyabet yani şeker sorunu yaşayan bireylerin doğal yollar ile şeker tüketmemeleri de önemli. Tatlandırıcı kullanmakta olan şeker hastalarının da her tatlandırıcı markasını tercih etmemesini, emin olup araştırarak güvenli markaları kullanması vücut sağlıkları için önem arz etmektedir. Ki şekersiz olarak tüketmeleri çayı onlar için daha yarar sağlamaktadır.
Çayı şekerli içenler elbette bir anda bırakamaz ama bunu kademe kademe yapabilirsiniz.
Örneğin 3 şekerle mi içiyorsunuz çayı; Bunu bir gün 2,5 şekere indirin bir gün 2’ye indirin bir gün 1,5’a indirin ve ta ki şekersiz içene kadar kademe kademe azaltın. Burada sizin dirayetiniz ve kararlığınız da çok önemli başta şekeri azaltmak biraz zor olacak ama buna değdiğini göreceksiniz öyle ki bir gün şekersiz içmeye alışınca ya ben bugüne kadar şeker içmişim çayın gerçek tadını almamışım diyeceksiniz.
Koyu çay içmek ve sürekli içmek kalpte çarpıntıya sebebiyet vermektedir. Çok çay ve kahve tüketen kişilerde çarpıntı olabilir. Sizlere tavsiyemiz çayı içebildiğiniz kadar açık içmeye çalışın, limonlu çay içmeye çalışın ama coraspin gibi kan sulandırıcı kullananlar, sağlık sorunu yaşayanlar mutlaka doktoruna danışsın. Fakat normal bireyler çayı limon ile tüketirse çarpıntı oluşmamasında büyük faktör olur ve kan sulanarak sağlığınıza da bir çok fayda sağlamış olur. ÖNEMLİ NOT: Burada verdiğimiz bilgiler tamamıyla tavsiye niteliğindedir, özellikle çayı limonla tüketmek isteyenler doktoruna danışsın zira hem kan sulandırıcı ilaç kullanıp hem de sürekli limon çay içmek doktorunuzun bileceği konu olabilir.
ÇAYA DAİR İÇİNİZİ ISITACAK BİR HİKAYE
“Çay içen şifa bulsun…”
Türklerde çay, şifalı bitki olarak kabul görülmüştür başlarda. Hastalıkların şifası için çeşit çeşit otlardan yapılırmış çaylar. Türklerin çayla tanışması daha Anadolu’ya gelmeden evvel olmuştur. Rivayetlere göre çayı içen ilk Türk, Ahmet Yesevi’dir. Misafir olduğu bir evde içtiği sıcak çayın, yorgunluğunu gidermesi üzerine “Bu şifalı bir şey imiş, hastalarınıza bundan içirin ki şifa bulsunlar. Allah kıyamete kadar buna revac versin.” diye dua etmiştir. Bu dua sebebiyle çayın Türkler arasında o zamandan beri kullanıldığı ve herkese şifa verici olduğu düşünülmektedir.
Ağız ile diş sağlığında diş minesine de zarar vermesi. Fakat şekersiz çay ile vücudumuzda ki su dengesini dahi sağlayabilmekteyiz.
Çay şeker ile karıştığı vakit diş minesinde yer alan beyaz rengi vermekte olan plakları sarartır, diş plaklarının artmasına sebep olur. Şekersiz çay ise içinde yer alan maddeler sayesinde diş minesindeki florürü korumaktadır.
Çayın faydalarından birisi de antioksidan oluşudur. Böylece vücudumuzu güçlendirerek toksinleri atmamıza yardımcı olurken, vücutta deformasyona sebep olan hücrelerin de korkulu rüyası haline gelir. Yemek sonrası tükettiğimiz keyif çayı sindirim olayını kolaylaştırır ve bunun yanı sıra vücutta bulunan zararlı bakterilerin atılmasına da yardımcı olur. Hatta ve hatta en önemlisi de “ŞEKERSİZ ÇAY BÖBREKLERE DE YARAR SAĞLAMAKTADIR”
İçinde bulunmakta olan reofilin ile teobromin maddeleri sebebiyle böbrekler daha sağlıklı çalışır. Diyabet yani şeker sorunu yaşayan bireylerin doğal yollar ile şeker tüketmemeleri de önemli. Tatlandırıcı kullanmakta olan şeker hastalarının da her tatlandırıcı markasını tercih etmemesini, emin olup araştırarak güvenli markaları kullanması vücut sağlıkları için önem arz etmektedir. Ki şekersiz olarak tüketmeleri çayı onlar için daha yarar sağlamaktadır.
Çayı şekerli içenler elbette bir anda bırakamaz ama bunu kademe kademe yapabilirsiniz.
Örneğin 3 şekerle mi içiyorsunuz çayı; Bunu bir gün 2,5 şekere indirin bir gün 2’ye indirin bir gün 1,5’a indirin ve ta ki şekersiz içene kadar kademe kademe azaltın. Burada sizin dirayetiniz ve kararlığınız da çok önemli başta şekeri azaltmak biraz zor olacak ama buna değdiğini göreceksiniz öyle ki bir gün şekersiz içmeye alışınca ya ben bugüne kadar şeker içmişim çayın gerçek tadını almamışım diyeceksiniz.
Koyu çay içmek ve sürekli içmek kalpte çarpıntıya sebebiyet vermektedir. Çok çay ve kahve tüketen kişilerde çarpıntı olabilir. Sizlere tavsiyemiz çayı içebildiğiniz kadar açık içmeye çalışın, limonlu çay içmeye çalışın ama coraspin gibi kan sulandırıcı kullananlar, sağlık sorunu yaşayanlar mutlaka doktoruna danışsın. Fakat normal bireyler çayı limon ile tüketirse çarpıntı oluşmamasında büyük faktör olur ve kan sulanarak sağlığınıza da bir çok fayda sağlamış olur. ÖNEMLİ NOT: Burada verdiğimiz bilgiler tamamıyla tavsiye niteliğindedir, özellikle çayı limonla tüketmek isteyenler doktoruna danışsın zira hem kan sulandırıcı ilaç kullanıp hem de sürekli limon çay içmek doktorunuzun bileceği konu olabilir.
ÇAYA DAİR İÇİNİZİ ISITACAK BİR HİKAYE
“Çay içen şifa bulsun…”
Türklerde çay, şifalı bitki olarak kabul görülmüştür başlarda. Hastalıkların şifası için çeşit çeşit otlardan yapılırmış çaylar. Türklerin çayla tanışması daha Anadolu’ya gelmeden evvel olmuştur. Rivayetlere göre çayı içen ilk Türk, Ahmet Yesevi’dir. Misafir olduğu bir evde içtiği sıcak çayın, yorgunluğunu gidermesi üzerine “Bu şifalı bir şey imiş, hastalarınıza bundan içirin ki şifa bulsunlar. Allah kıyamete kadar buna revac versin.” diye dua etmiştir. Bu dua sebebiyle çayın Türkler arasında o zamandan beri kullanıldığı ve herkese şifa verici olduğu düşünülmektedir.