HHaber

Merkez Bankası faiz kararı açıklandı

PPK, politika faizini yüzde 8,5’ten yüzde 15’e yükseltme kararı aldı. Bu, politika faizindeki en büyük artış oldu.

Ancak, piyasa beklentilerinin altında kalan bu artış, 650 baz puanlık bir artışı içerse de, beklentilerin üzerinde bir oranın beklenmiş olduğu göz önüne alındığında, piyasalarda sınırlı bir etkiye yol açtı. TCMB’nin açıklamasında, enflasyonun iyileşene kadar ve gerektiğinde para politikasının kademeli olarak sıkılaştırılacağı belirtildi.

Kararın açıklanmasından önce dolar/TL kuru 23,49’a kadar gerilemişken, karar sonrasında 23,67 seviyelerine yükseldi. Aynı şekilde, karar öncesinde 25,71’e kadar gerileyen Euro/TL kurunda da karar sonrasında bir yükseliş görüldü ve 26,07 seviyelerine çıktı.

Kararın ardından Borsa İstanbul’da BIST 100 endeksi de yüzde 2’nin üzerinde bir artış gösterdi.

Karar öncesinde yapılan anketlere göre, piyasa beklentileri faiz seviyesi için yüzde 14 ile yüzde 40 arasında değişiyordu. Ortalama beklenti ise yüzde 20 olarak belirlenmişti.

Bu artış, 19 Mart 2021’de gerçekleştirilen faiz artışından sonra yapılan ilk faiz artışıdır. Naci Ağbal’ın başkanlığı döneminde gerçekleşen bu artışın ardından Ağbal’a yönelik Cumhurbaşkanı Kararı ile görev sonlandırılmıştı. Şahap Kavcıoğlu’nun başkanlık dönemi boyunca toplamda 1050 baz puanlık bir faiz indirimi yapıldı. Bu dönemde dolar kuru 7,28’den 23,63’e kadar yükselirken, resmi tüketici enflasyonu da yüzde 15’ten yüzde 85’e kadar yükseldi, daha sonra ise Mayıs 2023’te yüzde 39’a kadar geriledi.

Son olarak, 9 Haziran’da Hafize Gaye Erkan’ın TCMB Başkanlığı’na atanmasıyla birlikte sıkılaştırma süreci başlamış oldu. TCMB tarafından yapılan açıklamada, enflasyonun TCMB tarafından yapılan açıklamada, enflasyonun düşürülmesi, enflasyon beklentilerinin yönlendirilmesi ve fiyatlama davranışlarının kontrol altına alınması için parasal sıkılaştırma sürecinin başladığı belirtildi. Küresel ekonomide enflasyon düşüşe geçmiş olsa da, hala uzun vadeli ortalamaların üzerinde seyretmekte olduğu ifade edildi. Bu nedenle, merkez bankalarının düşük enflasyonu sağlamak için tedbirler aldığı vurgulandı.

Türkiye’de ise yakın dönem göstergeleri enflasyonun ana eğiliminin yükselişte olduğunu göstermekteydi. Bu durumda, iç talepteki güçlü seyir, maliyet yönlü baskılar ve hizmet sektörü enflasyonundaki katılığın belirleyici olduğu ifade edildi. Kurul, fiyatlama davranışlarındaki bozulmanın enflasyon üzerinde olumsuz etkisi olacağını öngörmekte ve enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme sağlanana kadar parasal sıkılaştırmanın kademeli olarak güçlendirileceğini belirtmektedir. Ayrıca, enflasyon ve enflasyon eğilimine ilişkin göstergeler yakından takip edilecek ve TCMB’nin fiyat istikrarı amacı doğrultusunda elindeki tüm araçları kararlılıkla kullanmaya devam edeceği ifade edildi.

Parasal sıkılaştırma sürecinin başlamasıyla birlikte, para politikasının etkinliğinin artacağı belirtildi. Ancak fiyat istikrarının sürekliliğini sağlamak amacıyla TCMB’nin cari dengeyi iyileştirecek stratejik yatırımları desteklemeye devam edeceği de vurgulandı. Kurul, mevcut mikro-ve makro ihtiyati çerçeveyi basitleştirerek piyasa mekanizmalarının işleyişini güçlendirecek ve makro-finansal istikrarı destekleyecek şekilde düzenleyecektir. Sadeleştirme süreci, etki analizleri yapılarak kademeli olarak gerçekleştirilecektir.

Para Politikası Kurulu, kararlarını öngörülebilir, veri odaklı ve şeffaf bir çerçevede almaya devam edeceğini belirtti. Toplantı özetinin beş iş günü içinde yayımlanacağı ifade edildi.

Bu şekilde Banka’nın politika faizi artışına ilişkin detayları ve piyasalardaki tepkiler hakkında daha geniş bir açıklama yapılmış oldu.