HHaber

Piramitlerin gizemi çözüldü! Taşları bakın kim taşımış..

“Khufu Dalı” olarak tarihe geçen Nil Nehri’nin uzunca bir süredir kayıp olan bir kolu, Giza Piramitleri’ne yakın bir yerden akmaktadır. Bu tespit doğrultusunda, Khufu Dalı’nın, Milattan Önce 600’lerde kurumadan önce piramitleri inşa etmek amacıyla 2.3 milyon taş bloğunu teknelerle taşımak için kullanıldığı netleşti. Akabinde de, Giza yatağında 8 bin yıllık akarsu modellerinin yeniden oluşturulması için polenden üretilen bitki örtüsü modellerinden yardım alan ekip, ayrıca bataklıkta, yumuşak arazilerde ve göl kenarlarında yetişen bitkileri de inceledi.
Gürül gürül akan bir nehirdi. Khufu Dalı’nda araştırma yapan ekip, Milattan Önce 2550’den 2490’a kadar üç firavun tarafından yaptırılan Giza Piramitleri’nin yapımı esnasında taşların taşınmasını sağlayacak kadar yüksek su seviyesine sahip olduğunu tespit etti. Çalışmada bunlara ek olarak, ayrıca binlerce yıl önce bu taşları taşımak için kullanılan limanın Nil’in 6.5 kilometre batısında olduğu da kesinleştirildi. Piramitlerin yapımında kullanılan ve bazılarının 15 ton ağırlığında olduğu bilinen dev taş blokların 804 kilometrelik arazide taşındığı bilinirken, binlerce yıl önce insanların bu kütleleri nasıl hareket ettirdiği pek çok teorinin ortaya çıkmasına zemin hazırlamıştı.
Ama taşların Nil Nehri’nin kolunda teknelerle taşındığı ortaya çıktı.
Gerçeğin ne olduğu ise papirüste yazılı idi.
Antik Mısır Firavunları Keops, Kefren ve Mikerinos’un saltanatları sırasında inşa edilen piramitlerin uzaylılar tarafından yapıldığına dair iddia bulunurken, son çalışma taş taşımada Nil Nehri’nin kullanıldığını ispatladı. Bu keşif, piramitlerin inşasında kullanılması için Giza’nın karşısındaki kayalıklardan ve Kızıldeniz’den getirilen blokları taşımak için Nil’i kullanan tekneleri tanımlayan 4 bin yıllık bir papirüsle de desteklendi. Nil’in kolu olmasaydı, 4 bin yıl önce belki de piramitlerin inşa edilmesi mümkün olmayacaktı, çünkü piramitlerin yapımında çalışan 200 bin işçinin her biri ortalama 2.5 ton olan blokları karadan 804 kilometre uzağa taşıması neredeyse imkansızdı.