Habeşistanlı “incir” yerse…
“2015 yılı Ramazan Programı dolayısıyla Etiyopya’ya gitmiştim. Habeşistan için tam bir tezatlar ülkesi diyebiliriz… Bir yanda aç insanlar, diğer yanda ise lüks oteller, üstelik hemen çevresi de teneke mahâllesi. Varlık da yokluk da iç içe… Hz. Necaşi’nin torunlarıyla Ramazan sevincini paylaşmak, sofralarına bir katkı sunmak maksadı ile Etiyopya’nın değişik bölgelerinde bulunduk. Bir iftâr vaktinde, kaldığım yerde iftardan sonra akşam namazını eda ettim ve çay içmek üzere bir köşeye geçtiğimde, Nureddin isimli bir İmam yanıma geldi. Hem sohbet ediyor, hem de çayımızı yudumluyorduk. Yanımda Türkiye’den götürdüğüm biraz Beypazarı kurusu, hurma ve kuru incir de vardı. Kendisine bir adet kuru incir ikram ettim. Nureddin elindeki incirin yarısını ısırdı ve; “Bu ne kadar güzel bir meyve, nedir bu meyve?” dedi… DEVAMI İÇİN DİĞER SAYFAYA GEÇİNİZ…