İki Salkım Üzüm Tanesi
1500’lü yıllar, yer İstanbul… Topkapı surlarının dibinde küçük bir kulübede fakir bir Takkeci yaşarmış o zamanlarda. Geçimini namaz takkeleri örüp, bunları satmak suretiyle temin edermiş. Fakir olmasına rağmen, gönlü çok zengin, takva sahibi bir zaatmış İbrahim Efendi. En büyük arzusu da bir gün bir camii yaptırmakmış. Onun bu isteğini bilen arkadaşları da latife olsun diye bazen ona takılırlarmış. İbrahim Efendi, neyle yaptıracaksın camiyi..? Ekmeğini zor kazanıyorsun deyip gülüşürlermiş. Fakat takkeci İbrahim Efendi hiçbir zaman ümidini yitirmez, duaya tüm kalbi ile devam edermiş.” “Umulur ki Derya Tutuşa” dermiş. Cami yaptırma sevdası yüreğinde kor gibi yanar durur imiş… Günlerden bir gün İbrahim Efendi’nin rüyasına bir zat girmiş ve bu kişi İbrahim Efendiye; “Rızkın İki Salkım Üzümdedir, Bağdat’a Git ” demiş… DEVAMI İÇİN DİĞER SAYFAYA GEÇİNİZ….