Demirel’den müthiş bir anektod: “Ananı öpen kadı ise, kime şikayet edeceksin”
Can havliyle kaçan fırıncı önüne çıkan bir Yahudi’ye de çarpıp devirmesin mi? Üzeri çamur olan Yahudi de takılmış fırıncının peşine…
Sonunda zaptiyeler el koymuş duruma ve hepsini yakalayarak Karakuşi kadının karşısına çıkarmışlar. Kadı sırayla sormuş hepsine de…
Ördeğin sahibi; ‘Aman efendim, bu adam ördeğimi hiç etti’ diye şikayet etmiş. Kadı, fırıncıya sormuş: “Ne yaptın bu adamın ördeğini?” Fırıncı; ‘uçtu’ diye cevaplamış. Kadı, kara kaplı defterini açmış, bakmış düşünerek ve; ‘Ördeğin karşısında tayyar yazmaktadır. Tayyar ‘Uçar’ anlamına gelir. O halde ördeğin uçması da suç değildir’ demiş ve fırıncının beraatına karar vermiş.
Gözü çıkan gayrimüslime gelmiş sıra… Onu da dinleyen kadın bakmış kara kaplı defterine ve ona da uyar bir madde bulmuş bile 🙂 Demiş ki kadı efendi: “Her kim ki, gayrimüslimin İKİ gözünü çıkara, karşılığında o müslimin TEK gözü çıkarıla.” Davacı; ‘Ne olacak?’ öyle ise, benim diğer gözümde sorun yok deyince, Karakuşi Kadı vermiş cevabını! “Şimdi demiş, fırıncı senin Sağlam kalan diğer gözüne de el atacak, biz de onun tek gözü için gerekeni yapacağız.” Tabii gayrimüslim bunu duyar da devam eder mi şikayetine, hemen vazgeçmiş, fırıncı bu davadan da beraat etmiş.
Çocuğunu kaybeden hamile kadının kocasına da Kadı Karakuşi efendiye arz etmiş halini… “Tamaam” demiş kadı efendi, “Sen de karını vereceksin fırıncıya, o da yerine yeni çocuk koyacak…”
Böyle olunca hamile kadının kocası da şikayetini anında geri almış elbette. Anlayacağınız fırıncı bu davadan da kurtulmuş. Kadı dönmüş sırasını beklemekte olan Yahudi’ye: “Senin şikáyetin nedir bre?” Yahudi ellerini açmış ve demiş ki: “Ne diyeyim kadı efendi, adaletinle bin yaşa sen, e mi!” Demirel bu fıkrayı anlattıktan sonra kendisini dinleyen topluluğa dönmüş ve kıssadan hisse şunları söylemiş anlayana..: “Ananı öpen kadı ise, kime şikayet edeceksin..? İşte bugün ülkedeki durum bu! Anlayana” demiş…
Can havliyle kaçan fırıncı önüne çıkan bir Yahudi’ye de çarpıp devirmesin mi? Üzeri çamur olan Yahudi de takılmış fırıncının peşine…
Sonunda zaptiyeler el koymuş duruma ve hepsini yakalayarak Karakuşi kadının karşısına çıkarmışlar. Kadı sırayla sormuş hepsine de…
Ördeğin sahibi; ‘Aman efendim, bu adam ördeğimi hiç etti’ diye şikayet etmiş. Kadı, fırıncıya sormuş: “Ne yaptın bu adamın ördeğini?” Fırıncı; ‘uçtu’ diye cevaplamış. Kadı, kara kaplı defterini açmış, bakmış düşünerek ve; ‘Ördeğin karşısında tayyar yazmaktadır. Tayyar ‘Uçar’ anlamına gelir. O halde ördeğin uçması da suç değildir’ demiş ve fırıncının beraatına karar vermiş.
Gözü çıkan gayrimüslime gelmiş sıra… Onu da dinleyen kadın bakmış kara kaplı defterine ve ona da uyar bir madde bulmuş bile 🙂 Demiş ki kadı efendi: “Her kim ki, gayrimüslimin İKİ gözünü çıkara, karşılığında o müslimin TEK gözü çıkarıla.” Davacı; ‘Ne olacak?’ öyle ise, benim diğer gözümde sorun yok deyince, Karakuşi Kadı vermiş cevabını! “Şimdi demiş, fırıncı senin Sağlam kalan diğer gözüne de el atacak, biz de onun tek gözü için gerekeni yapacağız.” Tabii gayrimüslim bunu duyar da devam eder mi şikayetine, hemen vazgeçmiş, fırıncı bu davadan da beraat etmiş.
Çocuğunu kaybeden hamile kadının kocasına da Kadı Karakuşi efendiye arz etmiş halini… “Tamaam” demiş kadı efendi, “Sen de karını vereceksin fırıncıya, o da yerine yeni çocuk koyacak…”
Böyle olunca hamile kadının kocası da şikayetini anında geri almış elbette. Anlayacağınız fırıncı bu davadan da kurtulmuş. Kadı dönmüş sırasını beklemekte olan Yahudi’ye: “Senin şikáyetin nedir bre?” Yahudi ellerini açmış ve demiş ki: “Ne diyeyim kadı efendi, adaletinle bin yaşa sen, e mi!” Demirel bu fıkrayı anlattıktan sonra kendisini dinleyen topluluğa dönmüş ve kıssadan hisse şunları söylemiş anlayana..: “Ananı öpen kadı ise, kime şikayet edeceksin..? İşte bugün ülkedeki durum bu! Anlayana” demiş…