Bir “Seyit Onbaşı” ve hiç bilinmeyen hikayesi…
Köyünde herkes onun şehit olduğunu sanmaktadır.
Çanakkale’den Havran’daki köyüne kadar 145 kilometreyi 13 günde yayan olarak yürür. Geldiğinde evine giremez. Çünkü aradan geçen 9 yılda belki karısı, yeniden evlenmiştir. Akşamdan geldiği evini sabaha kadar uzaktan gözetler. Sabah koyunları çıkarmak üzere gelen bir akrabası ile karşılaşır.
-“Sen kimsin?” -“Ben Seyidim” -“Biz seni vefat etti biliyoruz.” -“İşte sağ salim döndüm. Benim hanım evlendi mi?””
-“Hayır evli değil. Bir çocuğun var içeride, çocuğu korkutursun. Bağırarak git ki haberi olsun.” Kapıdan eşinin ismini seslenir. 8 yaşında bir kız çocuğu kapıyı açar. Anne der, kapıda sakallı biri var bilemedim ürküttü beni. Annesi gelir kapıya bakar ki, canı, eşi, adamı. Korkma kızım o senin baban der. Ve 9 yıl sonra kızıyla böyle tanışır Seyit onbaşı… O kız, sonradan nine olduğunda torunlarına; “Baba deyip de bir müddet kucağına oturamazdım… DEVAMI İÇİN DİĞER SAYFAYA GEÇİNİZ…