HHaber

Ömerciğin hikayesi..

Ömer Dönmez’i, filmlerdeki değişmez rol arkadaşı ve gerçek hayatta da kuzeni olan Zeynep Değirmencioğlu‘nun (Ayşecik) babası olan senarist Hamdi Değirmencioğlu, Ses dergisinin çocuk yıldız yarışmasına sokmamış olsa belki de hayatı çok farklı bir şekilde ilerleyecekti… Ama insanın başına kadrde ne yazılı ise o geliyordu… Yarışmada birinci değil ikinci oldu ama yine de Yeşilçam kapıları onun için ardına kadar açılmıştı.
Artık okula devam etmiyordu, yani bir okul kaçağıydı Ömercik. Sinemayla okulu birlikte yürütemiyordu. Ama ne yazık ki pek çok çocuk yıldızın kaderinden farklı olmadı onunki de.
Büyüdükçe popülerliğini kaybetti. 17 yaşındayken geçirdiği talihsiz bir kaza sonrasında da sol gözünü kaybetti 🙁
1959 doğumlu olan Ömercik ya da gerçek adıyla Ömer Dönmez, henüz 4 yaşında iken kamera karşısına geçti. 60’lı ve 70’li yıllarda 40’a yakın filmde oynadı. Her oynadığı film onu biraz daha şöhrete ulaştırıyor, “Ömercik” adı başrol oyuncularının arasına yazılıyordu.
Teyze kızı Ayşecik’le birlikte oynadığı “Yedi Cüceler ve Pamuk Prenses”, “Ayşecik’le Ömercik”, “Hayat Sevince Güzel” gibi yapımlar onun adını da sinemanın asla unutulmayacak çocuk yıldızları arasına yazdırmıştı… Şöhret ve boyundan büyük teklifler hep onun içindi artık.
Bütün bunlar olurken Ömercik bazı şeylerden ister istemez fedakarlık yapmak zorunda kalıyor, bunun farkına bile varmıyordu.
Setten sete koşmaktan okumaya zaman bulamaz olmuştu. Fenerbahçe’deki A.B.C. Lisesi’nin orta ikinci sınıfından ayrılmak zorunda kaldı. O okulu bırakmasa, okul onu illa ki bırakacaktı.

Kendisini iki yataklı bir odaya yatırmışlardı. Bir gözü bantlı, suskun öylesine oturuyordu. Bizleri görünce buruk bir gülümseme dolaştı dudaklarında. Gazetecilerin dışında kendisini bir tek teyze kızı, bir zamanlar birlikte çeşitli filmlerde oynadıkları Zeynep Değirmencioğlu ziyaret etmişti.
Ayşecik, Ömer’in geçirdiği kazadan ötürü çok hüzünlenmiş ve; “Ben onun ablasıyım, gerekirse seve seve her türlü yardımı yaparım” demişti.
Her şey bir an içinde olup bitmişti. Arabanın gevşeyen kelebek camı vidasını sıkmak için, elindeki tornavidayla çalışırken bir de yukarıdaki delikten bakmak istemiş, işte o anda kayan tornavida gözüne saplanmıştı.
Allah’tan yanında arkadaşları vardı, hemen bir arabaya attıkları gibi, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nin göz kliniğine yetiştirmişlerdi onu.
Anne Gülşen Hanım, bu haberi alınca ne yapacağını şaşırmış deliye dönmüştü. Ama elden ne geliyorsa, tıp neyi yapabiliyorsa nöbetçi doktor Güzin İskeleli yapmıştı hepsini.
Dr. İskeleli ilk müdahaleden sonra çevresindekilere durumu anlatırken, “Sonucu iyi görmüyorum” diyordu. “Ancak umut kesilmez. Göze kan dolmuş, tornavidanın pasından dolayı iltihaplanma var. Kesin bir şey söylemek için zaman çok erken…”

Kısacası denilebilirdi ki artık onun için “film bitti”… Sonra bir zaman zarfında büfecilik, taksicilik yaptı. Zeynep Değirmencioğlu‘nun emlak ofisinde onunla birlikte çalıştı. 61 yaşında hayata gözlerini yuman Ömercik, yıllar sonra en son İkinci Bahar dizisinde bir kuruyemişçiyi canlandırdı. Artık, eski parlak günlerinin çok uzağında bir hayatı vardı. 1970’lerde herkesin yerinde olabilmek için can attığı ünlü çocuk yıldız, beyazperde sonrasındaki yaşam öyküsünde ne yazık ki kimsenin olmayı istemeyeceği bir rolle bu dünyadan göçtü gitti…