HHaber

Levent Kırca anlatıyor

Levent Kırca anlatır:

Süleyman Demirel’in Başbakanlığı zamanıydı. ‘Gereği Düşünüldü’ isimli bir müzikali oynamaktaydık.

Bir görseniz, yer yerinden oynuyor. İnanılmaz ilgi görüyor oyun.
Yenikapı’daki Hürriyet çadırında, günde 3.500 kişiye oynamaktayız.

O sene sert bir kış vardı, çok kar yağmıştı. Çadırın bir kısmı çöktü. Böyle olunca da oyunlar durmak zorunda kalmıştı. Çadırı onarıp yeniden başlamak lazımdı!

Ancak para yok, para gerekiyor. Kredileri de bankalar o zamanlarda bu kadar kolay vermiyordu ki…

Başbakan Süleyman Demirel’den randevu aldım. Kendisiyle Başbakanlık konutunda görüştük.
Durumu izah ettim. Efendim, yardımcı olun da bir bankadan kredi çekeyim’ diye rica ettim.

Dedi ki; “Kredi çekersen ezilirsin, üzülürsün. Müsaade edersen bu parayı sana ben ödeyeyim. Geri vermene de gerek yoktur.”

Telefonu kaldırdı, Kalem-i Mahsus Müdürü’ne; “Bana çek defterimi getir” dedi.

Söz konusu paranın miktarı, o günkü değeriyle 1 trilyon ( bu günün 1 milyonu) civarında idi.

Süleyman Bey’le karşılıklı oturmuşuz, çaylarımızı yudumluyoruz ve çek defterinin gelmesini bekliyoruz.

Ben düşünüyorum… Ve kararımı verdim Süleyman Demirel’e dedim ki;
“Eğer darılmazsanız ben bu parayı sizden alamam.”
“Neden?”… DEVAMI İÇİN DİĞER SAYFAYA GEÇİNİZ…