HHaber

Üslupdaki inceliğe bakar mısınız..?

Allah kimsenin ışığını söndürmesin diye düşünür ve “Lambayı dinlerdir” derlermiş.
Aynı şekilde lamba yakılmaz, uyandırılırmış…

“Efendi” derlermiş mesela, “siz” derlermiş. Hanımefendiliklerini her zaman gösterirlermiş…

Kapı eşiğinde duran misafire ait ayakkabıların yönü bile, dışarıya doğru değil, içeriye doğru çevrilirmiş.

“Git bir daha gelme!” der gibi değil de,
“Gitsen de ayağının yönü buraya dönük olsun, her zaman gel” dercesine dizilirmiş kapı önüne…

Misafire aç olup olmadığının sorulması nezaketsizlik sayıldığından, gelir gelmez kahve ikram edilir, kahvenin yanında mutlaka bir bardak su getirilir, sudan bir yudum aldıktan sonra kahveyi içmişse tok olduğuna işaret sayılır, yok eğer suyu sonuna kadar içip ondan sonra kahveyi içmişse aç olduğu anlaşılır ve hemen sofra kurulurdu.

Ecdadımız öyle latif, öyle naif yaşamıştır ki; bu üsluba bile çok güzel yansımıştır.