Bir tutam pirincin hikayesi
Annem evlendikleri ilk günlerde akşam yemeği için babama pirinç çorbası, biber dolması ve pilav yapar. Yemeklerin hepsi pirinçten anlayacağınız 🙂 Acemi tabii annem, bu işleri daha pek bilmiyor ve babam bol pirinçli sofrayı görünce önce şaşırıyor ama yine de kalbi kırılmasın, o kadar uğraşmış kadıncağız diye hiç sesini çıkarmadan çorbayı içiyor, dolmayı yiyor, pilavdı derkeeen, “Eline sağlık hatun” deyip sofradan kalkacak oluyor. Tam kalkarken annem; “Dur dur, tatlı da yaptım kocacığım” diyor ve dolaptan bir kase getiriyor. Bilin bakalım, babam kaseyi görünce artık dayanamayıp ellerini yere dayayıp karnı ağrıyana kadar gülüyor. Çünkü, kasede sütlaç var. Annem anlam veremiyor gülüşüne, hayırdır noldu bey diyor. Babam halen gülmeye devam edince, annem de ona bakıp gülmeye başlıyor. Fakat acemi gelin ya annem daha babamın neye güldüğünü bile anlamıyor. Babam bir yandan, annem bir yandan böyle hahaha hihihi diye gülüp duruyorlar. Bu gülme seslerine babaannem geliyor ve o dakika olan oluyor işte… DEVAMI İÇİN DİĞER SAYFAYA GEÇİNİZ…