Film gibi, doğumda karışan bebekler yıllar sonra…
İstemediler. Çocuklardan biriolan Robin gençken durumu kabullenmekte zorlandığını ve biyolojik annesini özlediğini dile getirmişti.
Güney Afrika’da doğum sırasında bebekler karıştı. Robin adlı bebek, Johannesburg’un eteklerinde bekar bir anne olarak yaşamını sürdüren Sandy Dawkins’e, Gavin bebek ise daha zengin olan ve 300 mil uzaklıktaki Petermaritzburg’da yaşayan Megs Clinton Parker’a verilmişti.
Karışıklığı iki yıllık bir sürede fark eden aileler Avustralya’da yayınlanmakta olan “60 Dakika” adlı programa konuk olduklarında ise şöyle demişlerdi:
“İki yıldan beri yana beraber olduğunuz bir çocuğu reddedemezsiniz. Başlagıçta sakindik. Fakat daha sonraları ‘Bebeğim nerede?’ sorusu aklımızdan geçmeye başladı.”
Her şeye rağmen aileler çocuklarında vazgeçmedi ve biyolojik bebeklerini geri istemediler.
BİRBİRLERİNE KARDEŞ DEMEKTELER
Yaşanan olaylar neticesinde, birbirinden çok farklı yaşam koşullarında ve aralarında 6 saatlik bir mesafe ile büyüyen çocuklar ise, birbirlerine kardeş demekteler.
“60 Dakika” adlı programa 15 yaşındayken katılan Robin, biyolojik annesi Megs’e seslenmiş ve onu geri almasını ve her gün onunla telefonda konuşmasını dilemişti.
Robin bu durumu kabullenmekte zorlandığını söyledi ve biyolojik annesini özlediğini, zengin bir anneyle çok daha kolay bir hayat yaşamakta olan, doğum esnasında karışan kardeşine de bu hususta içerlediğini itiraf etti.
Siz olsanız bu durumda ne yapardınız? 2 yıl geçirdiğiniz ama aslında annesi olmadığınız bebeği bırakır, kendi doğurduğunuz bebeği mi alırdınız…?
İstemediler. Çocuklardan biriolan Robin gençken durumu kabullenmekte zorlandığını ve biyolojik annesini özlediğini dile getirmişti.
Güney Afrika’da doğum sırasında bebekler karıştı. Robin adlı bebek, Johannesburg’un eteklerinde bekar bir anne olarak yaşamını sürdüren Sandy Dawkins’e, Gavin bebek ise daha zengin olan ve 300 mil uzaklıktaki Petermaritzburg’da yaşayan Megs Clinton Parker’a verilmişti.
Karışıklığı iki yıllık bir sürede fark eden aileler Avustralya’da yayınlanmakta olan “60 Dakika” adlı programa konuk olduklarında ise şöyle demişlerdi:
“İki yıldan beri yana beraber olduğunuz bir çocuğu reddedemezsiniz. Başlagıçta sakindik. Fakat daha sonraları ‘Bebeğim nerede?’ sorusu aklımızdan geçmeye başladı.”
Her şeye rağmen aileler çocuklarında vazgeçmedi ve biyolojik bebeklerini geri istemediler.
BİRBİRLERİNE KARDEŞ DEMEKTELER
Yaşanan olaylar neticesinde, birbirinden çok farklı yaşam koşullarında ve aralarında 6 saatlik bir mesafe ile büyüyen çocuklar ise, birbirlerine kardeş demekteler.
“60 Dakika” adlı programa 15 yaşındayken katılan Robin, biyolojik annesi Megs’e seslenmiş ve onu geri almasını ve her gün onunla telefonda konuşmasını dilemişti.
Robin bu durumu kabullenmekte zorlandığını söyledi ve biyolojik annesini özlediğini, zengin bir anneyle çok daha kolay bir hayat yaşamakta olan, doğum esnasında karışan kardeşine de bu hususta içerlediğini itiraf etti.
Siz olsanız bu durumda ne yapardınız? 2 yıl geçirdiğiniz ama aslında annesi olmadığınız bebeği bırakır, kendi doğurduğunuz bebeği mi alırdınız…?