Ayşen ile mecburi hizmette
Ayşen ile mecburi hizmette tanışmıştık. O da ben de ilk kez ailemizden ayrılmıştık. Ayşen, Karadenizli, deniz gözlü, beline kadar uzanan dümdüz saçlı, minyon yapılı, sesi kendinden daha büyük, yüksek perdeden konuşan, gülen, güldüren, hayat dolu bir kızdı. Ben işini bu kadar aşkla yapan başka bir insan daha önce hiç görmemiştim. Çocukları çok sevdiğinden çocuk cerrahı olmuştu. Metrekareye 5 çocuğun düştüğü; her ailede 10 çocuk olan bu memlekete atanan tek çocuk cerrahı idi. Gece gündüz nedir bilmeden çalışmasına rağmen bir gün bile onu söylenirken duymadım…. Nadir de olsa hastane ekibi olarak ne zaman bi yerde buluşsak, iki laflamak istesek, telefonu ilk çalan Ayşen olur, ‘Bir yavrunun karnı ağrıyomuş gitmem lâzım’ diyerek hastaneye koşardı. Gereken müdahaleyi yapıp ağrısını iyileştirdiği her çocukla birlikte kendi de çocuklar gibi sevinirdi. Bir gece… DEVAMI İÇİN DİĞER SAYFAYA GEÇİNİZ…